Yumruklaşma!
Hangi açıdan bakarsak bakalım, milletin meclise gönderdiklerine sokak ağzı veya katır tepmesi yumruklaşmalar yakışmıyor, acayip oluyor, ayıp oluyor…
Diyebilirsiniz…
Millet de o tipleri seçtiğine göre!..
Bu işler bir bakıma da maya meselesidir.
Osmanlı döneminde görevler adam olanlara verilirdi…
Beceriklisine, liyakatlisine.
“Eskiden sevdalıklar yürektendi yürekten, şimdi ki sevdalıklar dönüyorlar direkten”.
…
Zaman değişti, şartlar değişti…
Fransa’dan ithal ettiğimiz siyasetin mayası şeytanı olduğu için yürekli sevdalıklar yerine yüreksizleri yerleşti...
Ayakkabısının arkasına basanından tutun da katiller bile seçilip geliyor.Japon pazarı mübarek, ne ararsan var!
…
Basında "CHP AK parti yumruklaşması" geçen olayın nedeni Suriye olayıdır. Ülke ayakta, asker kan ter içerisinde…
Şehitler kapıda iken, Esat, Kılıçdaroğlu’na müttefiklik mesajları gönderiyor.
AK parti iktidardan düşecek, asker Suriye’den çekilecek, Demirtaş ceza almadan tahliye edilecek. Apo’nun heykelleri dikilecek.
Yaşasın ihanet!..
…
CHP Başkanvekili Engin Özkoç açıyor ağzını yumuyor gözünü: “BOP’un eş başkanı olan, 3 milyon müslümanın katline onay veren bir kişi; haysiyetsizdir, şerefsizdir, onursuzdur. Bu kişi TC Cumhurbaşkanı olamaz.”
Sokak ağzı ayarı bozuk sözler.
…
Merhum Menderes’e de aynısını yaptılar. İnönü mağduriyet rolü takınmak için çıkmış olduğu ülke gezilerinde kendisini taşlattırırdı. Maksat ortalık karışsın.Şimdi de Türkiye'nin bölgesinde aktif rol almasından ilk başta CHP ve onun yandaşları rahatsız oluyor.
…
İşte o rahatsızlık!
Demokratik yollardan olmayınca işler taşkınlığa kadar varıyor.
Nereye mi varır?
Sonucu elbette ki karakolda biter.
Yargı varsa cevabını verecek.
Hiç kimse dokunulmazlığının arkasına sığınarak bir başkasının haysiyetiyle oynayamaz, hakaret edemez.
Öyle bir hak varsa...
Birisi de aynı kürsüye çıksın, Mustafa Kemal’e bodoslamadan hakaretler yağdırsın “kürsü dokunulmazlığı” desin geçsin yerine otursun.
Diğeri oluyorsa bu da olur!
Ona da CHP kürsü dokunulmazlığı der mi?
Hadi erkekse “derim” desin.
Demez...
Aksine hazır fırsat Kemalistliğine vaziyet çıkarmak için ortalığı ayağa kaldırır.
…
Kendini taşıyamayan, hafif meşrep, üslup ve de nezaket kurallarından bihaber, hırçın kavgacı adamlar, eskiden bu köprü altlarında olurdu, Ankara’da Saman pazarı dedikleri bit pazarında... “Bul karayı al parayı...” ithal siyaset olalı milletin meclisinde görünmeye başladılar.
Başka da ne beklenirdi?
Kırmızı plaka, yüksek maaş, pilav üstü ucuzundan döner ile Antep Baklavası fazla geldi...Kısacaksın, elinden ağzından çekip alacaksın.
Liyakatsizler o dilden anlar...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.