ELİF FEYZA ÇOLAKOĞLU

ELİF FEYZA ÇOLAKOĞLU

Yolunuzu değiştirin ara sıra!

A+A-

Yolunuzu değiştirin ara sıra, hiç geçmediğiniz farklı sokaklardan geçin. 

Daha önce yapmadığınız farklı şeyleri yapın, daha önce denemediğiniz ama tadına bakmak istediğiniz farklı yemekleri deneyin, hiç dinlemediğiniz farklı müzikleri dinleyin... 

İnanın iyi geliyor bunlar insana, farklı pencereler açıyor ruhumuzda. 

Rutinin sıradanlığı altında kalıp ezilmeyin ve bunları yapmaya cesaret gösterin. 

Gidin bir yerde tek başınıza oturup bir çay veya kahve için.

 Kendinize bir çiçek alın. Ben geçenlerde bunu yaptım meselâ.

Kendime çiçek gönderdim.

Delilikse; evet, bir parça deliyim. 

Ama mutlu oldum o çiçek bana gelince.

Önemli olan da buydu, kendimi mutlu edebilmek! 

Kendinize sevdiğiniz bir tatlıyı ısmarlayın meselâ, tıpkı çocuklarınıza satın aldığınız gibi... 

Kendinizi de arada bir düşünün. 

İçinizdeki çocuğun başını okşayıp onun yüzünü güldürün. 

Aynada gördüğünüz kişiye göz kırparak gülümseyin, ona iyi bakın. 

Ve kendinize değer verin. Sizi sizden iyi anlayan hiç kimse yok inanın. Ancak Yaratıcımız bizi bizden iyi bilir ve anlar. 

Kullar anlamaz. 

Anlaşılmayı beklemeyin. Hayatınızdaki insanlara dair beklentilerinizi açık ve net bir şekilde dile getirin. 

Bunu yapmaktan korkmayın. 

Bir amacı olmadan ve sizi yoran şeyleri bir kenara bırakarak yürüyün... 

Bir parkta oturun. 

Gökyüzünü seyredin. 

Oynayan çocukları izleyin. 

Ağaçların yüceliğini, göğe uzanan dallarını, her birinin eşsiz kokulara sahip rengârenk çiçeklerini içiniz yükselerek temâşâ ve tefekkür edin ve hepsini algılayabilme nimetini sağlayan tüm duyularımızı bize karşılıksız veren Yaratıcımıza minnetle, o yüce ağaçların insana verdiği huzuru hissedin.

Etrafınızdaki güzellikleri ve sahip olduğunuz bütün nimetleri düşünün. 

Size sunulan imkânları ve tüm lütufları; sevgiyle, hamd ve şükürle anın... 

Bir kuşun yerdeki su birikintisinden su içişini ve ardından yükselip havalanışını dikkatle izleyin. Gökyüzünde süzülüşünü seyre dalın... 

Onun yerinde olsaydınız nerelere giderdiniz bunu hayâl edin meselâ. 

Ayakkabılarınızı giyin, çanta-telefon-cüzdan hiçbir şey almadan, sadece hava almak ve kalbinizi dinlemek için evden çıkın ve yürüyün. 

Biraz da iç dünyânıza kulak verin. 

Onun sesini duyun-dinleyin, dış dünyâya çıksanız da bulunduğunuz mekândan soyutlanın ve kendinizle başbaşa olun.

Ona zaman ayırın. 

Tek başınalığın keyfini sürün. 

15 dakika bile olsa bunu yapın. 

Görün bakın, kendisiyle olmak insana nasıl da iyi geliyor. 

Dönüşte bir kediye göz kırpın, bisikletli bir çocuğa uzaktan selâm verin. 

Bir tanıdığa rast gelirseniz onunla ayaküstü birkaç dakika sohbet edin. 

Ev ahâlisinin yanına ulaştığınızda onlara da tek tek selâm verin ve hepsinin hatırlarını sorun. 

Onlara, onları ne çok sevdiğinizi söyleyin. 

Onlara en değerli şeyiniz olan, kalbinizi-sevginizi sunarak vaktinizi ayırın... 

Ne kadar yorgun olursanız olun, bir kenara çekilmek yerine ailenizle sohbet ettiğinizde herkes kendini daha iyi hisseder, emin olun. 

Onlara değerli olduklarını hissettirin ve sizin için taşıdıkları önemi onlara gösterin. 

Hayat bu!

Daha fazlası değil. 

Bu kadar basit.

Bu kadar net. 

Bu kadar kısa ve geçici... 

Bir sene önce yaşarken şimdi aramızda olmayan kişileri düşünün.

Onlar gitti. Bir gün sıra bize de gelecek. Bizi, kaç kişinin sevip düşündüğü, özlediği, hayırla yâd ettiği önemli olacak sadece... 

Değişik şeyler yapmaktan korkmayın. Ben değişmem, olduğum gibi iyiyim demeyin. 

Yaşamak biraz da değişik şeyleri deneyimlemek demek. Yoksa ot gibi kimseye faydası olmadan, hiç bir yer görüp hiç bir şey yaşamadan sadece burada zaman doldurmuş olunuyor. 

Gerçekten yaşamak bu değil, gerçekten değil... Yaşamayı bilen insanlara her zaman büyük saygı duydum onun için... 

Örneğin seyahâte gitmek, farklı yerleri görmek insana hiçbir şeyin veremeyeceği mutluluğu veriyor. Bunun için fırsatları değerlendirin. Her farklı deneyim, insana ayrı bir zenginlik katar ve kişinin ufkunu genişletip ona yeni bakış açıları kazandırır...

Ve kendinizi de sevin... Onu siz sevmezseniz emin olun hiç kimse sevmez, bunu da unutmayın...

İyi ki varım deyip şükredin.

Yaratılma şerefine nâil oldum çünkü Allah beni seviyor deyin. Birilerine maddî manevî yardımcı olun.

Elinizden gelen hiç bir iyiliği küçük ve önemsiz görüp esirgemeyin. Herkesin indinde fark doğuran ve yenilik oluşturan, küçük şeylerdir.

İnsanı insan yapan hâlden anlayıp zor durumda olanın yanında olmaktır...

Gece başınızı yastığınıza koyunca içiniz rahat olsun. O gün neleri yapıp neleri yapamadığınızı değerlendirip insaflı bir özeleştiri yaparak kendinizi kritik edin...

Bugün eksik kalan bir şeyi yarın da eksik bırakmamaya çalışın... Tüm bunlar önce kendime, öz nefsime, varlığıma ve bütün benliğime nasihâttir...

Rabbim bizi bildiklerini uygulayanlardan eylesin...

Allah'a emanet olun...

Sevgilerimle...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum