Yirmi banka, yalaka MASS-MEDIA ve anıt!
İster AK Parti isterse AKP dönemi sayın, yaşadığımız giysi özgürlüğü günlerinden önce, sarık ve üniformamla-eski bir askeri tıbbiyeliyim ya- dışarı çıksam, yolum darbeciler tarafından kesilse, bendenize sokakta ne aradığımı sorsalar ben de Fransızca (Tabii Türkçe okunuşuyla 'si) Kerim e la? / Kerim burada mı' diye sorsam hemen yüz bin kişi toplayıp anıta koşar, çelenk koyup bir dakika saygı duruşundan sonra laiklik elden gidiyor vaveylasıyla isteri krizi geçirirlerdi…
Tam anıt merdivenlerinde ayılana gazoz bayılana limon ritmiyle Onuncu Yıl Marşı'nı söylerken kalabalık, bilmem kaç rakımlı tepenin yeğeni kendi bankasını soyar, paraları çuvalla sırtına vurup kaçardı, "hemi" de kameralara yakalanırdı.
Sarışın güzelin yarım poz resmine anıttaki tarihi şahsiyetin yarım boyut yüzünü monte eden bol yıldızlı bir şahsiyetin çocuğu belki o dem, kokainle demleneyazardı.
Fakat MASS-MEDIA aydın yahut kara cahil aydınların MEDYA sandığı iletişim dünyamız yirmi bankanın batışını görmezden gelir, FETO suratlı Azamettin Tozkan namıyla zihnimde kirli bir iz bırakmış VIP hırsız, götürdüğü paraların Darülaceze emeklisi kayınvalidesinden miras kaldığını iddia eder...
Yani kurbağaca savlardı...
Yani o günlerde Türkiye'de demokrasi vardı da bugün biz medeni-Medine kaynaklı-muhafazakarlar onu yemedik canlar! Sorun burada sorun!
Bunu sorulaştırın ve yeryüzünün en namus düşkünü anıtsal bir tipine bizi göstererek sorun!
Eğer somut örnek kabilinden beni veya basındaki dava arkadaşlarımı göstererek soruyu yineleyen çıkarsa, sopayla kovalarlar densizi.
Çünkü hakkı savunan, avanta da demokrasi de yemeyen bir avuç arkadaş hala ayaktayız, diriyiz, belleğimiz yerinde dünü bugünle kıyaslayabiliriz…
VESSELAM!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.