Uzmanların katıldığı programda, “Sosyal medya, Türk aile yapısını tehdit ediyor. Sosyal medya kullanımı, ailedeki iletişimi tamamen bitirdi.” vurgusu yapıldı. Aile Danışmanı Özlem Gınık ve Psikolog Büşra Ekici, Gülhamide Işıkoğlu’nun hazırlayıp sunduğu ‘Konuşahane’ programına konuk oldu. 

“Sosyal medya ailedeki iletişimi tamamen bitirdi”

Sosyal medya bağımlılığına ilişkin konuşan Aile Danışmanı Özlem Gınık, “Sosyal medya, Türk aile yapısını tehdit ediyor. Maalesef aile yapımızı tamamen bozulmuş durumda. Sosyal medya kullanımı, ailedeki iletişimi tamamen bitirdi. Anne ve baba bir odada, çocuklar ise bir başka odada yaşamlarını sürdürür oldu. Sosyal medyada mahremiyet diye bir kavram maalesef kalmadı. Mahremiyete yönelik çok fazla özel paylaşımlar yapılıyor.” dedi.  

“Şifreler paylaşılmalıdır”

“Eşler birbirine sosyal medya hesaplarının şifrelerini vermeli mi?” şeklindeki bir soruyu cevaplandıran Aile Danışmanı Özlem Gınık, şunları söyledi:

“Şeffaflık, dürüstlük çok önemlidir. Eğer ki bir eş ‘sosyal medya hesabının şifresini istiyorum’ diyorsa, bu paylaşılmalı. Gizlilik her zaman için merak doğurur. Siz gizledikçe, şifreler koydukça eşiniz, aileniz bunu merak edecektir. Aile bütünlüğü çok önemlidir ve bu aile bütünlüğünün sağlanabilmesi için şifreler paylaşılmalıdır.” 

“Tatmin duygusunu, duygusal boşluğu teknoloji üzerinden gidermeye çalışıyorlar”

Aile iletişimindeki ilk başlangıç sürecinin çok önemli olduğunu hatırlatan Psikolog Büşra Ekici, “Çocukların nasıl yetiştirildiği, doğdukları andan itibaren ellerine telefon verilip büyütülüp büyütülmediği önemli. Çocukların telefonla vakit geçirmeleri aslında bir bakıma anne ve babaların işine de gelen bir durum. Aileler, çocuklarını belirli noktalarda kontrol altına alabilmek, kendi yüklerini hafifletmek adına teknolojiyi hayatlarının içine çok fazla soktular. Hal böyle olunca, aile paylaşımı, güvenli bağlanma oranında düşüş yaşanıyor. Kişiler, tatmin duygusunu, o duygusal boşluğu sosyal medya da veya teknoloji üzerinden gidermeye çalışıyor.” şeklinde konuştu.       

“Sanal ve suni bir mutluluk yerine aile içi organik bir mutluluğa erişmek daha önemli”

“Aile toplantılarının sürdürüldüğü, tartışmaların olduğu, tartışmalar müsaade edildiği, demokratik bir ortam oluşmuş olsaydı, teknolojiye yoğunlaşma olmazdı” diyen Büşra Ekici, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sanal bir mutluluk yerine organik bir mutluluğa erişilmesi çok daha önemlidir. ‘Telefonu elinden alıyorum’ şeklinde bir baskıyla, bir zorlamayla organik bir mutluluk mümkün değildir.”

“Dijital aile yerine yüz yüze iletişim kurulmalı”

Programın moderatörü Gülhamide Işıkoğlu ise, çocuklar ve ergen yaştaki gençlerdeki sosyal medya bağımıllığına karşı ailelerin ciddi sıkıntılar yaşadığına dikkat çekti ve  “Anne babaların en çok şikayet ettiği konu maalesef gençlerin elinden telefonların düşmemesidir. Buna çözüm üretme konusunda oldukça aileler zorlanıyor. Dijital aile yerine empati ve yüz yüze iletişim çok önemlidir.” diye konuştu.