Seçilmiş, övülmüş ve görev verilmiş millet!
Bütün kadim milletlerde olduğu gibi, Türk Milleti’nin de milli bir mefkûresi (ülküsü) vardır. Bu mefkûrenin adı Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi’dir.
Türk Milleti Müslüman olmadan evvel bu ülkünün adı “KIZILELMA”idi, Türkler İslamiyyeti kabul ettikten sonra “NİZAM-I-ALEM ve İ'LÂ-yi KELİMETULLAH ” (Aleme nizam vermek ve Allah’ın adını yüceltmek) şekline bürünmüştür.
Türk Töresinde Kızılelma, fethedilmesi gereken en yakın yerde Türk Milleti’ne “gel beni al” diye göz kırpan sihirli bir varlıktır.
En yakın yer fethedilince, Kızılelma fethedilmesi gereken başka bir yerde kendisini gösterip yeniden göz kırpmaya başlar. Bu serüven dünya hâkimiyeti sağlanana kadar devam eder.
Kur’ân-ı-Kerim’de yer alan birçok ayetten, sahih hadis-i-şeriflerden, Kadim ilim, siyaset ve tasavvuf erbâbı yüce şahsiyetlerin sözlerinden de anlaşılacağı üzere, Türk Milleti ezelde (ruhların ilk yaratılış anı) Allah-u-Teâlâ’nın ordusu olarak seçilmiş, âleme nizam vermek ve Allâh’ın adını yüceltmekle görevlendirilmiştir.
Bunun ispatı, peygamber-i-zişân efendimizin “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” Meşhur hadis-i-şerif’i örneklerden sadece birisidir.
Allâh-u-Teâlâ bir ayet-i-kerimede, “Nûrumu tamalayacağım, kâfirler istemese de.” buyurmaktadır.
Haşa yaradanın eli yoktur; Allah’ın vaadi de haktır ve bu vaad Allâh’ın askerleri olan Türk Milleti eliyle gerçekleştirilecektir.
Seçilmiş Türk Milleti’nin geçmişte yüce dinimiz İslâmiyyete yaptığı hizmetler, gelecekte de yapacağımız hizmetlerin göstergesidir.
Irkçılık dinimizde kesinlikle yasaklanmıştır. Ancak, kişi kavmini sevmekle de suçlanamaz.
“Allâh’ın Seçilmiş Ordusu” Türk Milleti’ni sevmek ve onunla gurur duymak ümmet-i-Muhammed için vâciptir.
Ne mutlu bizlere ki böyle bir milletin evlatlarıyız…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.