NUSRET ÇİÇEK

NUSRET ÇİÇEK

Saray'ın papağanları!

A+A-

Eskiden gündem siyasetin akışına göre belirlenirdi, şimdi ise gündemi iktidarın elemanları oluşturuyor. Hem de bizatihi sıkıntı oluşturacak bir gündem.

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu üyeleri Cemil Çiçek ile Bülent Arınç’ın yaptıkları zamansız ve gereksiz şeddeli açıklamalar muhalefet cephesinde alkışlı taktir toplamaya yeterli olmuştur.

Tam da Cumhurbaşkanı’nın “Şahlanış” dediği ana denk gelmesi düşündürücü.

Bak işte yandaşların da senin gibi düşünmüyor.

Pimi çekilmiş malzeme, hem de içinden.

Ver eline alttan delsin gemiyi.

Kavala’nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum,

Demirtaş’ın tahliyesi olabilir… Ben, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı adaletten yanayız. Biz adil yargılama istiyoruz. Ancak hâkimler yanlış yapıyor. Uyarıyorum, yakın gelecekte onlar zarar görür.” 

Şimdi bunlar da ne demek oluyor?

Bu sözleri yüzlerce şehit anası, yetimler, dul hanımları dinlediğinde iktidara karşı tiksinti duyacakları hiç mi gözünün önüne gelmedi?

Papağan papağan iken zamansız ve sebepsiz konuşmaz.

Demirtaş’in tahliyesini konuşmak sana bana mı kaldı!

Duyanlar soruyor,

“Ey Arınç, sen kimden yanasın?!”

Faraza yargıyı eleştirdi diyelim, ama bu eleştiri öylesi değildir.

Kırk yıldır devletin bu hainlerle başı dertte.

Bunca şehit, bunca ekonomi kayıplar.

Kusura bakmasın kıymetli dostum, hem iktidar koltuğuna otur, hem de iktidarı sıkıntıya sokacak gafın bu kadar da kalını yapılmaz.

O sözleri her gün gündem yapan HDP milletvekilleri var.

Sen AK partilisin, HDP’li değilsin.

Bırak da Demirtaş’ın hakkını onlar savunsunlar.

Olmadı, Bülent Arınç olmadı, sana hiç yakışmadı…

 

Öte yandan her devrin adamı olan Cemil Çiçek, akıl babası geçinir de ne dediğini herhalde kulakları duymamıştır.

Bize topyekun bir tevbe-i nasûh lazım. Reform kelimesi çok aşındı, kimse bir şey beklemesin.”

Nasıl bir iştir!..

Cumhurbaşkanı “reform” diyor, istişare kurulu üyesi onu bastıracak başka telden çalıyor. Yanı, “Siz Cumhurbaşkanı’nın söylediklerine bakmayın bu sözler yalama oldu.” Tırnak içi söylemiş olayım, oradan buradan devşirmelerle kuş da olur, karga da olur, papağan da olur.

Ve de AK parti iktidarı en çok zararı onlardan görüyor.

Dün Anayasa mahkemesi bu gün de HSK.

Takıştırma ve kapışma sıra ile gidiyor.

İlk tepki HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’dan geldi:

 “Türk Hâkim ve Savcıları; inancının emri ve genlerine nakşedilmiş adalet duygusu ve hür vicdanları ile millet adına hükmettiklerini hiç unutmadan görev yapan fedakâr vatan evlatlarıdır. Hukukun bir bilim, hâkimlik ve savcılığın gerilimli bir meslek, ama ince bir sanat olduğunu hiç akıllarından çıkartmadan, hukukun onurunu, mesleklerinin saygınlığını, toplumların insanı değersizleştirdikleri en çılgın dönemlerde bile özenle korumuşlardır.”

Adalet eski Bakanı Kenan İpek de tepkiliydi:

 “Makamı, görevi ve sıfatı her ne olursa olsun, FETÖ ve PKK terör örgütü mensuplarını soruşturan ve yargılayan Hâkim ve savcılarımızı; FETÖ mensubu ihraç edilmiş hâkim ve savcılarla mukayese ile tehdit edenler cevabı Büyük Türk Milletinden alacaklardır.”

Bence de yerden göğe kadar haklılar.

Peşinden soru sorma sırası bizde.

Söyleyin bakalım, görevde iken kalıcı neler yaptınız?

Adalet Bakanlığı yapan Cemil Çiçek, yargıdaki başarısını söylesin.

Veya Meclis Başkanı iken ne yaptı?

Keza Bülent Arınç, hangi yaraya merhem oldu!

Öyle iken…

Diğerleri gibi bunlar da memnun edilemediler.

Dışarı salsan kartal, içeride tutsan papağan…

Reis’in gerçekten işi çok çok zor.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.