Ramazan bayramı ezan ve mukaddesatımız!
Takvim yaprakları 22 Mayıs’ı gösteriyor, mübarek Ramazan-ı Şerifin son cuması bugün. Geldi ve gidiyor orucun, ibadetin ve sabrın ayı Ramazan. Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aya veda edeceğiz. İnşallah onu layıkıyla ağırlayabilenlerden olmuşuzdur.
Yüce Allah Kur'an'da " Ramazan ayı insanları kurtuluş yoluna götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. "(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. Ondandır şüphesiz 11 ayın sultanı olması Ramazan’ın.
Öyle bir aydır ki o; kendisi 11 ayın sultanı olduğu gibi bu ayın içinde de Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Bin ayı insan ömrüyle kıyaslarsanız yaklaşık 80 yıla karşılık gelir, yani Kadir gecesi bir ömürlük zamana eş değer bir gecedir.
Yüce Allah Kur’an’da “ O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir” ( Kadr Suresi 5. Ayet) buyurmuştur.
Ramazan çok iyi bir uyarıcıdır, insanı gaflet uykusundan uyarır. Bir fırsat ayıdır Müslümanlar için Ramazan tövbe için, ibadet için, hayır için ve ilahi aftan nasiplenmek için. Cennet kapılarının açıldığı bu mübarek ayı layıkıyla idrak edip yaşayanlar için sonu bayramdır.
Ramazanda insan kişiliğini ve kimliğini bulur, insan olmanın amacını kavrarsa bayram içimizdeki cevhere erdiğimiz gün olur. Bayram sendeki senin bayramıdır.
Bayram Yunus’un "Bir ben vardır bende benden içerü" de kastettiği ‘Ben’in bayramıdır. Bayramlarda dargınların barışması, kimsesizlerin hatırlanması, zulümlerin sona ermesi boşuna değildir.
Bir olması gereken örneği bayramda yaşanır ve amaç bayramdan sonra tekrar eski zulümlere, çirkinliklere, kötülüklere dönmek değil bendeki beni bulmuş olarak olması gerekeni devam ettirmektir. Yani insanlık gayesine erişin, gaflet uykusundan gerçeğe uyanışın sevincidir bayram.
Geçtiğimiz yıllarda bayramların bir tatil fırsatı olarak görülmesinden yakınırdık.
Bayramların bayram gibi yaşanamadığından…
Bu bayram Korona bizi evlerimize kapadı.
Evlerimizden çıkamayacağız.
Büyüklerimizin ellerini öpemeyeceğiz.
Uzakken daha yakın olalım seslerimizle kucaklayalım büyüklerimizi, sevdiklerimizi.
Seslerimizle sarılalım, öyle sarsın ki sesimizdeki sevgi onları yüreklerimiz duysun, hissetsin birbirini.
Bayramlar en kıymetli değerlerimizdir bizim, ortak sevinç günlerimiz.
O en önemli değerlerimizden biri de ezandır bu topraklarda.
Çanakkale’de, milli mücadelede canlar ezan için, bayrak için, namus için, vatan için verilmiş kanlar ezan, bayrak, vatan, namus mukaddes bilinip dökülmüştür. Ondandır ki İstiklal Marşı’nda Mehmet Âkif Ersoy:
“ Bu ezanlar – ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” demiştir.
Ezan dün de bugün de bu toprakların kutsalıdır ve bu yürekler için mukaddestir.
22 Mayıs 1955 yılında bundan 65 yıl önce vefat eden Nene Hatun 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda (93 Harbi) ezanlar susmasın diye 22 yaşında bebeğini beşikte bırakarak “Bebeğim anasız yaşar ama vatansız yaşayamaz” diyerek Erzurum halkıyla cepheye koşmuştur.”
Aynı kahraman kadın üç oğlunu Birinci Dünya Savaşı’nda bu kutsal değerlerimiz için şehit vermiştir.
Minareleri şehadet parmağı gibi göğe yükselen o camilere düşman ayağı basmasın diye nice canlar şehit düşmüştür.
Uğruna şehitler verilen o camilerimizde bugün Çav Bella yayınlayanlar ve bu rezalete sevinenler Nene Hatunların torunları değil geçmişte işgal güçleri bu topraklara girdiğinde onları alkışlayanların torunları olabilir.
Bu vesile ile Nene Hatunu saygı ve rahmetle anarken, bize daima yol gösteren bu toprakların kahraman kadınları gibi her daim vatanımıza sahip çıkacağımızı da ifade etmek istiyorum.
Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.