Mavi Vatan ve Türkiye’nin denizcileşmesi!
Dünyadaki ekonomik paylaşımın gittikçe deniz alanlarına kaydığını görmekteyiz.
Örneğin; dünyadaki en büyük ticari ve askeri rekabet halinde olan ABD ve Çin’in başta Asya-Pasifik alanı olmak üzere birçok deniz ve okyanus alanında faaliyetlerini arttırdığını görmekteyiz.
Diğer yandan; Arktik ve Antarktika alanlarında da küresel bir ekonomik rekabetin yoğunlaştığını görüyoruz.
Buradan yola çıkarak deniz ekonomisinin gücünün arttığını ve bu alanda yapılması gereken faaliyetlerin önemi güçlü şekilde ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle hem Türkiye’nin denizcileşmesi hem de denizin bir endüstri olarak görülmesi için kritik meslekler ve stratejik çalışma alanları ortaya çıkmıştır.
Gelecekte deniz ekonomisinin ve stratejisinin farkında olan güçler burada faaliyet yürütecek insanları eğitmekte hatta denizcilik alanında geleceğin mesleklerine göre müfredatlar geliştirmektedir.
Türkiye’nin de bu farkındalıkla hareket ederek geleceğin mesleklerine olan ilgisi ve faaliyeti arttırılmalıdır. Gelecekte denizlerde önemli alanlar ve imkanlar açacak meslekleri ise şöyle özetleyebiliriz;
Öncelikle Devletler Hukuku ve Kamu Hukuk alanında Deniz Hukukçularının yetiştirilmesi gerekmektedir.
Bu alanda yetişen kişilerin deniz haritacılığını çok iyi bilmesi ve bu prensiple hareket etmesi oldukça önemlidir.
Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini hukuka dayalı savunacak kişilerin eksikliği bir an önce giderilerek bu alandaki hukuki çalışmalarımızı güçlendirmemiz gerekmektedir.
Dünyadaki ticaretin ve askeri stratejilerin denizlerde yoğunlaşmasıyla birlikte deniz hukuku özelinde çalışan akademisyenlerin ve hukukçuların önemi de artmaktadır.
Ayrıca Deniz Stratejistleri ve Deniz Siyasetçileri yetiştirmemiz gerekmektedir.
Bunun için de Hukuk, Uluslararası İlişkiler, İktisat gibi lisans alanlarından mezunlar için “deniz stratejisi ve siyaseti” yüksek lisans ve doktora programlarının açılması şarttır.
Buna ek olarak başarılı öğrencilerin yurtdışında bu konuda isim yapmış üniversitelere, enstitülere lisans ve lisansüstü eğitim için teşvik edilmeli ve bu imkanın kendilerine sağlanması gerekmektedir.
Diplomatlar mesleği açısından bakıldığında; uluslararası ilişkilerde denizin önemini vurgulayan teoriler ve doktrinler gün geçtikçe artmaktadır.
Deniz hakimiyeti özelinde geliştirilen dış politikalarda ülkeler arasındaki ilişkiler için daha belirleyici bir hale gelmektedir.
Ülkelerin deniz politikalarına olan güçlü ihtiyaç bu alanı temel alan uzmanlara ve diplomatlara olan ihtiyacı arttırmaktadır.
Türkiye’nin yüksek lisans ve doktora eğitimi anlamında Deniz Diplomatları adı altında bir dal geliştirmesi şarttır.
Bu diplomatlar deniz ilişkilerini baz alan diplomatik ilişkiler geliştirerek gelecekte oluşturulacak anlaşmalara ön ayak olacaklar aynı zamanda mevcut anlaşmaların ve ilişkilerin devamını sağlayacaklardır.
En başta da belirttiğimiz gibi deniz alanlarında ekonomik paylaşım oldukça önemli bir konudur.
Bu açıdan Türkiye’nin özellikle Doğu Akdeniz’deki ekonomik çıkarlarını belirleyecek ve buna uygun stratejiler oluşturacak Ekonomistlerin varlığı oldukça önem taşımaktadır.
Strateji meselesi ise Denizlerdeki askeri, siyasal ve ekonomik alanların doğru planlanması ve bu planlar doğrultusunda verimli projeksiyonların yaratılması için ciddi önem arz etmektedir. Bu nedenle bu alan özelinde yetişmiş stratejistlerin de varlığı önemlidir.
Deniz Bilimciler; Deniz habitat ve ekosisteminin doğal prensiplerinin anlaşılmasında ve uygun hale getirilmesinde bu alan hakim bilim insanlarının yetişmesi gerekmektedir. Deniz bilimciler gelecekte çok ihtiyaç duyulan meslek gruplarından birisine dönüşecektir.
Çin Denizi, Arktik, Antarktika gibi alanlar özelindeki rekabet arttıkça denizlerin anlaşılması ve bilinmesine yönelik önemde aynı korelasyonda artmaktadır.
Nükleer Bilimciler; Nükleer enerji ile çalışan gemi ve denizaltıların stratejik önemi giderek artmaktadır.
Rusya, Fransa, İngiltere, ABD, Çin, Hindistan gibi aktörler nükleer enerji ile çalışan denizaltılara sahip ülkelerin başında gelmektedir.
Okyanuslardaki ittifak ve ilişkiler de nükleer denizaltı ve gemilerin üretilmesi ve kullanılması hususunda gelişmeye başlamıştır.
Örneğin; Pasifik okyanusunda nükleer enerjili denizaltılara sahip olmak isteyen Avustralya; ABD ve İngiltere ile AUKUS Paktı isimli bir ittifak kurmuştur.
Türkiye’nin de nükleer enerji ile çalışan gemi ve denizaltılara milli insan ve üretim kaynağını temel alarak sahip olması şarttır.
Bu nedenle; Nükleer Bilimcilere olan ihtiyacımız da oldukça elzemdir.
Endüstriyel Balıkçılar; Türkiye bir yarımada devleti olmasına rağmen balık tüketiminde ve üretiminde oldukça gerilerde kalmıştır.
Ülkenin denizci kimliğini sahiplenmesi ve denizlerdeki verimliliği arttırması için endüstriyel anlamda balıkçılık yapılması ve bu sektördeki çalışan sayısının arttırılması şarttır.
Yatırımcıların da bu alandaki teşviklerle desteklenmesi gerekmektedir.
Deniz Jeologları; Türkiye ne yazık ki bir deprem kuşağı ülkesidir. Fay hatlarının ciddi bir kısmı denizlerde yer almaktadır.
Öte yandan; Deniz madenciliği ya da zeminine yönelik ekonomik çalışmalarda önem taşımaktadır. Bu alandan çalışacak jeolog ihtiyacımız had safhadadır.
Deniz alanında uzmanlaşmış jeologların yetişmesi ülkemizin hem deprem güvenliğini hem de enerji ihtiyacının giderilmesine hizmet sağlayacaktır.
Deniz Madenciliği; Doğu Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere denizler zengin hidrokarbon ve gaz hidrat yataklarına ev sahipliği yapmaktadır.
Bunun yanı sıra dünyadaki petrol ve doğalgazın ciddi bir kısmı da denizlerden elde edilmektedir.
Deniz madenciliği de bu konuda büyük bir gelecek potansiyeli taşıyan alan olarak durmaktadır.
Gemi Teknisyenleri; Gemilerin teknik bakımları ve teknolojik ihtiyaçlarını giderecek temel insan kaynaklarıdır.
Ülkemizin bu alanda teknolojik yeterliliğini tamamlamış kişiler yetiştirmesi ve meslek okulları kurması oldukça gerekli bir olgudur.
Gemi Yazılımcıları; Her alanda devam eden bilgi ve teknoloji devrimi deniz alanında hız kesmeden devam ediyor.
Firmalar ve devletler artık daha akıllı ve modüler gemi ve deniz araçları inşa ederken, Gemi ve deniz araçlarına yönelik yazılım ve yapay zeka geliştirme faaliyetleri de kritik hale gelmektedir.
Buradan hareketle Türkiye’nin her alanda milli ve yerli üretim politikasına hizmet edecek yazılımcıların denizcilik alanında yetiştirilmesi önem taşımaktadır.
Harita Mühendisleri; Denizlerdeki stratejik önem taşıyan alanların haritalandırılması, koordinatların belirlenmesi ve bu alanlardaki faaliyetlere yönelik altyapı ve fizibilite çalışmalarının yürütülmesi ciddi önem taşımaktadır.
Harita mühendisliği de bu alandaki kritik açığı kapatacak önemli meslek dallarından birisidir.
Petrol Mühendisleri; Türkiye zengin petrol kaynakları olan bir ülke olmadığı için petrol mühendisleri hususunda eksiklikler yaşamaktadır.
Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de keşfedilen gaz kaynakları ve petrol yatakları ise bu alanda çalışacak mühendis ihtiyacımızı ortaya koymaktadır.
Petrol mühendisleri Türkiye’nin denizlerden elde edeceği enerji için önem taşıyan meslek gruplarından birisidir.
Deniz Dalgıçları; Deniz tabanın ve derinlerinde yürütülecek çalışmalar için teknolojik altyapı ve yapay zekaya dayalı teknikle donatılmış tıpkı bir astronot gibi hareket eden dalgıçlar gerekmektedir.
Ülkemiz bu açığı kapatacak teknik insanlara da yakın gelecekte ihtiyaç duyacaktır.
Biyolog; Bir ekonomik uğraşın sürdürülebilir olması için doğaya ve çevreye zarar oluşturmaması ve canlı popülasyonuna zarar vermemesi gerekmektedir. Bu noktada Türkiye’nin arama ve sondaj faaliyetleri için deniz biyologlarına da başvurması gerekecektir.
Diğer yandan; Balıkçılık faaliyetlerinin daha verimli hale gelmesinde de bu alanda çalışan biyologların yetiştirilmesi elzemdir.
Deniz Kimyagerleri; Türkiye’nin petrol ve doğalgaz çıkarma faaliyetlerinde yer alacak bu kişiler, kurulacak platformlarda işleme, damıtma ve saf hale getirme faaliyetlerinde çalışarak hem kaynakların milli şekilde katma değerli hale getirilmesini sağlayacak hem de müsilaj, deniz salyası gibi çeşitli deniz sorunlarına yönelik çözüm faaliyetlerinde etkin rol oynayarak denizlerimizin korunmasını sağlayacaklardır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.