PROF.DR.ERDOĞAN SÜRAT

PROF.DR.ERDOĞAN SÜRAT

Mart ayında Suriye ile savaş kesinleşti!

A+A-

Bu konuda iki haber-yorum-makale çorbasını bir miktar ilgiye değer gördüm. Birisi İbrahim Karagül'e-Güllünün nesidir bilemem-diğeri de Emre Uslu adında, FETÖ'cülükten vatan haini damgasını bildiğim bir şahsa aittir.

Yavan değildi malzemeleri, yanlış hiç değildi, Karagül Türkiye'nin haklılığını ve gücünü vurguluyor iyi niyetle, ötekisi ise Rusya'nın, Başkan Erdoğan'la savaşamayacağını söyleyip tuzağa çekiyor. 

Ruslar savaştan kaçınca AK Parti Genel Başkanının 4-5 yıl daha iktidarının sürdüreceğini belirterek zarfçılık yapması da işin cabası. Temel bilgilere gelince, ikisinde de mafiş... 

Hatay'ın sahibi bir ülkede ancak İngilizce/Fransızca mukayeseli kaynaklarla doğru analizler yapılabilir: mukadder, yaklaşan Türkiye-Suriye savaşında. Türkiye'nin dostları, fıtrat gereği bu savaşın uzamasını isteyecekler orası belli ama Fransa'nın Suriye müttefiki niteliği ile neler yapabileceği herkes için olduğu kadar o iki kaynak açısından tam bir meçhul. 

Libya'da Türkiye'nin karşısına dikilen bir Fransa'dan bahsediyorsak aydınlar, münevverler halkımıza, işin kolaylığından söz açmak yerine muhtemel zahmetleri tasvir edip, sabır, dirayet, direnç istemeli. Ne zaman "başımızı ağrıtan ülke Fransa'dır" şeklinde bir hal tecelli etmişse o zaman Cezayir'e, Fas'a, Tunus'a gözyaşı dökercesine zaman harcayıp okumamız gerekiyor.

Neyi? 

Kuzey Afrika'yı nasıl kaybettiğimizi.

İDLİB' in kaybıyla Kuzey Afrika'nın elden çıkması arasında hiç fark yok, bunu tam anlayalım, yeter!

Daha sonra yapılacak en acil işi halktan daha acil, daha bilinçli, çok daha etkin fedakarlık yapmasını istemek mi? Hayır fedakarlık ülkemizin hazır cevheridir. Mesele halkımızın cevheri, cephede mükemmel yaşamasında!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum