Kürdler üzerinden siyaset, Türkiye'yi bölme projesidir! -6-
Yazı dizimizin bugünkü konusu, Diyarbekir’in hanedan ailelerinden Cemil Paşa ailesinin tek partili dönemde başlarına gelen zulmü günümüzde HDP Kürdler üzerinden algılarla yaklaşan zamanın CHP’sinin yaşattığı sorunları genç kuşaklarımızla paylaşalım istedik.
Cemil Paşa ailesini tanıyalım
Diyarbekirli Ahmed Cemil Paşa’nın oğullarından Kasım Cemil’in oğlu olan Ekrem Cemil, 1891 yılında Diyarbekir’de doğar.
İlk eğitimini aile içinde özel öğretmenlerden alır ve 1906 yılında aralarında Kadri ve Ömer Cemil’in de bulunduğu yakın akrabalarından beş kişiyle birlikte İstanbul’a okumaya gönderilir.
Oradan da yüksek tahsilleri için Avrupa’ya giderler.
1914’te Dünya Harbinin patlaması neticesinde, yurt dışında bulunan Osmanlı talebeleri İstanbul’a çağrılır.
Cemil Paşa ailesinden 6 kişi Avrupa’da öğrenim görürken savaşın başlaması üzerine tahsil hayatlarını yarıda bırakıp vatanları için savaşmaya gelirler.
Bunlardan İbrahim Halil Bey ve Mehmet Naim Efendi Çanakkale Savaşında, Şemseddin Bey Bağdat çöllerinde, Besim Bey ise Şark Cephesinde şehit olur.
Ekrem Cemil Çanakkale ve Osmanlı Rus savaşlarına Kafkas Cephesinde katılır.
İstanbul’a dönen binlerce öğrenci Alman paşaların ve kumandanların nezaretinde eğitim görürler. ”Hürriyet mektebinde, ihtiyat zabiti (subay) yapmak üzere nazari ve pratik dersler alırlar.
Üç ay talim ve tedristen sonra herkes istediği şubeyi seçmede serbest bırakılır. Bu gençler savaşmak üzere kıt’alara sevk edilirler.
Yazdığı “Muhtasar Hayatım” adlı eserinde Ekrem Cemil’in o günlere dair yazdıklarına şimdi bakalım.”Ben topçuluğu intihap (seçtim) ettim yirmi dördüncü fırkanın topçu alayında talim gördüm. Dört ay sonra Alman kumandanların huzurunda nazari, ameli topçuluk ve binicilikten imtihanı kazanarak topçu başçavuşu oldum.
İbrahim amcam ile amcazadem Kadri suvariye ayrıldılar. Benim küçüğüm Şemseddin İstihkâm Zabiti oldu.
Çok geçmeden Çanakkale harpleri başlar. Ekrem Cemil Çanakkale cephesinde pek kalmaz, Kıtaları Kafkas Cephesinin Erzurum cihetine gönderilir.
Buradaki bir çatışmada kolundan yaralanan Ekrem Cemil, Diyarbekir’de tedavi gördüğü sırada 2 Ordu komutanı Ahmet İzzet, 16 Kolordu komutanı Mustafa Kemal Paşa ve 4 Kolordu komutanı Faik Paşa’nın yaveri Binbaşı İsmet İnönü gibi dönemin Osmanlı zabitleri babasının ve konaklarının misafiri olurlar.
Ben bir sene sonra Erzurum cephesinden Muş cephesine nakl edildim. İngilizler, Fransızlar Çanakkale cephesinden firar edince, Mustafa Kemal Paşa 16. Kolordu Kumandanlığıyla, Muş ve Bitlis cephesine geldi.
Yıl 1916. Ben bu cephelerde birçok harplerde bulundum. Genç vilayetinin Kuzm (Kozma) dağlarında Rus topçusunun mermisiyle yaralandım.
Oradan Diyarbekir hastanesine gönderildim. Ben nekahet (toparlanma) devresindeyken iki seneden beri Çanakkale kumandanlığı yapan İzzet Paşa ve erkânı harbiye reisi Binbaşı İsmet Bey (İnönü) Diyarbekir’de Cemil Paşa konağına misafir olmuştu.
Ben bu paşalara hizmet etmek bahanesiyle hastaneyi terk ettim.
Mustafa Kemal Paşa’yı da cepheden davet etmişlermiş, o da misafirlere iltihak etti.
İzzet Paşa, Mustafa Kemal Paşa, İsmet Bey, iki Alman müşavir, dört, beş yaver (bunlardan biri Belçika’da sınıf arkadaşım, çok sevdiğim ve çok hoş meşrep, şakacı, Çerkez Said idi.) bizde misafir kaldılar.
Hasetten İzzet Paşa bizden çok memnun ve müteşekkirdi.
Ben Diyarbekir’de nekahet devresini geçiriyordum.
Mustafa Kemal Paşa İkinci Ordu Komutanlığıyla Diyarbekir’e yerleşince, iki ay evvel babamla (Kasım Cemil Paşa) yaptığı görüşmeyi yenilemişti.
Babamın müteaddit ziyaretlerine icabet etti. Ben halen nekahet devresini geçiriyordum.
Ahmed Cemil Paşa’nın konağında misafir kalması sonucu Ekrem Cemil ve Mustafa Kemal Paşa tanışırlar Tekrar askere alınan Ekrem Cemil, Diyarbekir’deki Ana Karargâh Komutanlığı’nda Mustafa Kemal’in yaverliğine atanır
Nihayet karargâh kumandan muavinliğine tayin edildim. Bu suretle ben Muş cephesinden yaralı ayrıldıktan sonra Van Cephesine gönderilen Kıt’ama iltihak etmemmiş, bir sene kadar Diyarbekir’de kalmıştım.” diye anlatır.
Rusya’, Bolşevik ihtilali neticesinde Kafkas Cephesi tamamen kapanınca Mustafa Kemal Paşa, Filistin Cephesi’ne gönderilince yerini Nihat Paşa’ya bırakmıştır.
Ekrem Cemil Bey ise karargâh kumandan yardımcılığına terfi eder
Nihat Paşa ile birlikte Filistin Cephesine gönderilen Ekrem Cemil Paşa buradan Halep bölgesine gönderilir
Ancak daha birliğine katılamadan, birliğinin yoğun İngiliz topçu ateşi altında tamamen yok olduğunu öğrenince hareket halindeki Mustafa Kemal Paşa’nin birliklerine katılarak önce Mardin’e ardından da Diyarbekir’e döner.
Cemil Paşazade Kasım Bey’e
16 Haziran 1919
Devletin tüm bağımsızlığıyla bekası, saltanat ve hilafetin yok olmaktan
korunması uğrunda katlanmaya hazır olduğunuz fedakarlık derecesine ve bana
karşı olan sevgi ve itimadınıza emniyetim tamdır.
Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip etmem. Çünkü bu teori, muhakkak Ermenistan lehine İngilizler tarafından tertip edilmiş bir plandır. Bayazit sancağına resmen gelen ve beraberinde bir Ermeni subayı bulunan İngiliz temsilcisi o havalinin Ermenistan olduğu ve bu keyfiyetin tebliği kararlaştırılmış olduğundan, Ermeni askerleri himayesinde Ermeni muhacirlerinin dönmeye başlayacağını resmen bildirildi.
Tabii ki bunu reddettim ve edeceğim. Kürtlerle Türkler birbirinden koparılmayı (infikak) kabul etmez öz kardeşler, bugün için vicdani borcumuz (fariza-i vicdaniyemiz) Kürtler, Türkler, bütün İslami unsurlar tek vücut ve tek yürek olarak bağımsızlığımızı savunmak ve vatanın parçalanmasını önlemektir.
Türk ve Kürt milletinin bu yüce maksadı elde etmeye (istihsaline) azmetmeleri sayesinde neticeden tamamen emin olabiliriz. Bende bu kanaat sarsılmazdır.
Kanaatlerimizin (…….) edinilmesindeki azmimin hiçbir kuvvet karşısında değişmeyeceğini en iyi siz bilirsiniz.
Kürt kardeşlerimin hürriyeti ve refah ve ilerlemesinin vasıtalarını sağlamak için sahip olmaları gereken her türlü hukuk ve imtiyazların (imtiyazat) verilmesine tamamen taraftarım. Fakat Osmanlı Devlet’ini parçalamaya uğratmamak şartıyla görüşüme katılacağınıza şüphe etmem.
Ekrem, Fuat, Cevdet, Kerim, Fikri, Necdet, Edip Bey’lere selamımı ve görüşümü iletiniz. Sizlerden ciddi ve samimi olarak beklediğim husus, tamamen benimle hemfikir olarak fedakarlık göstermenizdir.
Diyabekir Vilayeti Müdafaa-i Hukuku Milliye ve Reddi İlhak Cemiyet’ini güçlendirmeniz mümkünse bizzat benimle görüşmek üzere Sivas’a geliniz ve hükümetinizi kolordu veya vilayet vasıtasıyla bildiriniz. Kamil Bey’e ve diğer arkadaşlara ve bütün Diyarbekir ahalisine selam ve hürmetlerimi gönderir ve sizin gözlerinizden öperim.
Mustafa Kemal
1925 yılında Şeyh Said kıyamından sonra Cemil Paşa ailesi de diğer ileri gelen Kürd aileleri gibi sıkıntılar yaşamaya başlar.
Akrabalarıyla birlikte tutuklanır ve Şark İstiklal Mahkemesi’nce Azadî örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırılarak Kastamonu Cezaevine gönderilir
Tek partili CHP’nin zulmüne uğrayan Cemil Paşa ailesinin sürgün yılları başlamıştır artık.
3 yıl sonra 1928’de Amcası Cemil Paşazade Ziya Bey, aile içinde para toplayarak Ekrem Cemil’i ve diğer akrabalarını cezaevinden çıkarabilmek için bir uçak satın alır ve rüşvet olarak verir
1927 yılında Türk Teyyare Cemiyeti, Ziya Bey’e bir ‘Teyyare Madalyası’ verir
Tahliye edilen Cemil Paşazadeler, Diyarbekir’e gönderilirken, Ekrem Cemil Paşa önce Kastamonu’da ardından İstanbul’da mecburî ikamete tabi tutulur
1929 yılında Diyarbekir’e dönebilen Ekrem Cemil Paşa burada büyük baskılarla karşılaşır
29 Mart 1929’da Fransa hâkimiyeti altındaki Suriye’ye geçerek siyasi iltica talebinde bulunur
1937 yılında Ekrem Cemil Paşa ve diğer Cemil Paşazadeler Fransızların Kürtleri, Araplara karşı kullanmalarına karşı geldikleri için Tüdmür’e sürülürler
Buradan da Şam’a sürülen Ekrem Cemil Paşa’nın bu defa ki sürgünü tam 7 yıl devam eder
Suriye’de yaşamının büyük bir bölümün geçirdiği Tâlik köyünde büyük bir arazi satın alarak modern tarım yapmaya başlar
Suriye’ye ilk traktörü getirtir ve tarımda kullanır Kurduğu köy okulunda çocuklara okuma yazma öğreterek bir kuşağın gelişiminde önemli başarılara imza atar
Ekrem Cemil’in bu mutlu günleri uzun sürmez
Suriye’deki Baas darbesinden sonra onun ve akrabalarının arazilerine el konulur ve 1967 yılından 31 Aralık 1974 yılında ölümüne kadar Şam’da zorunlu ikamete mecbur edilir
Ekrem Cemil Paşa, kendi döneminde Kürtçe yazan az sayıdaki politikacıdan birisidir
1972 yazdığı Dîroka Kurdistan Bi Kurtebîrî (Kısa Kürdistan Tarihi) adlı yapıtı Kuzey Kürtleri tarafından Kurmancî lehçesiyle yazılıp yayımlanan ilk tarih kitabı olma özelliğini taşır.
Cemil Paşa ailesine yaşatılan zulmü üç dönem Diyarbekir Belediye Başkanlığı yapan Nejat Cemiloğlu, 1926-1936 yılları arasında, ailenin nasıl sürgün edildiğini, sürgünlerde yaşadıkları mağduriyetleri, anlatır ve şunları söylr; “Kürt olduğumuzu, zulüm gördüğümüzü asimile edildiğimizi çoğumuz biliriz ama Cemilpaşazadeler’den, Türkiye’de olanların hiçbiri, Kürt sorunuyla, ‘Kürtçülük’le uğraşmamıştır.” diye devam eder.
Ekrem Cemil Paşa (sağ başta) ve Cemil Paşa ailesi
Ortada Kadri, İbrahim (solda) ve Ömer Cemil
Cemil Paşa Konağı
DEVAM EDECEK
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.