Korona nüfus planlaması!
1960’lerde Marksistlerin savunduğu tez, Thomas Maltus’un nüfus planlamasıydı. Bu tip sekuler anlayış Rezzak olanın tasarrufuna müdahale olduğunu ileri sürerek bu kesimle çokça tartışırdık. Halen de aynı görüştedirler. Eşitleme teorisi…
Bunun için de fakir nüfusun çoğalmasını engellemek gerekiyordu.
Malthus İngiliz uyruklu olup aslında Yahudi’dir.
Diğer dinler karşısında azınlıkta olan Yahudiliği öne çıkarmak için nüfus planlaması yapılması gerektiğine inanmaktadır. Ama kendinde değil başkalarında.
Bu sebeple, azalan gıda maddelerinin dünyada giderek felaketlere sebep olacağını iddia ederek esas gayesini gizlemiştir.
Yahudilik gizlilik ve hile hurda demektir.
Yahudi, bir başka dine girer, fakat Yahudiliğe girmek için mutlaka Yahudi anadan doğmak gerekiyor. Semaviliğe değil ırka dayalıdır.
Dünya’nın her tarafına yayılan Yahudi’lerin taşıdıkları kimliklerinde genelde ya İngiliz veya Amerikan uyruklu yazar. İsrail uyruklusu çok azdır.
Ege bölgesinde toprak satın alanların kimliklerinde İngiliz, ABD yazsa da deşin altından Yahudi çıkar. Maksat gizlenmek.
Sade o kadar değil, her taşın altından çıkarlar.
…
Malthus’un 1803 yılında yayınlamış olduğu “PRINCIPLE OF POPULATION” adlı eserinde, dünyada nüfus artışı, herhangi bir popülasyon yoksa geometrik şeklindedir.
Yanı 2,4,8,16,32,64 gibi, buna karşılık gıda maddeleri matematiksel olarak 1,2,3,4 şeklinde artığından ilerleyen zamanda dünya çapında kıtlık ve toplu ölümlere neden olacağını haber vererek, devletlerin acilen tedbir almaları gerektiğini vurguluyordu.
En çok nüfus artışı olan müslüman ülkeler, fakat teori ters tepince Malthus zihniyetinde çarpılan Avrupa’da şu anda yaşlı nüfus hakim.
Malthus’un teorisine göre nüfusu kısmak için geç evlenmek, az sayıda çocuk sahibi olmak, kısırlaştırmak tedbirleri gerekiyor. Avrupa bunların hepsini yaptı, sıra bizde. Doğum kontrolleri amaca ulaşmayınca, yerine çağdaşlık adı altında “bekarlık sultanlıktır” felsefesi oturdu. Bekar evleri aile hayatını hedef almaktadır. Genelde tuzu kurular tarafından fakir halk çocuklarını tuzağa düşürmeye yönelik bir Siyonist oyunudur.
O evlerde birleşenler aile yuvası kurmayı düşünmüyorlar.
Halktan kendini soyutlayan oyuncusu, soytarısı, artisti, hokkabazı aynı kafadan.
…
Korona virüsü görev başında.
Kısa sürede dünya genelinde ölüm sayısının 50 milyonları aşması geometrik olarak artan nüfusun planlanmasıdır. Bu mikrobun mantar gibi aniden nasıl bittiğini, nereye varıp nerede duracağını kimseler bilmiyor. Tedaviler de müspet sonuçlu değil.
Herkes her kafadan bir şeyler söylüyor.
Kimileri ilaçların ölümlere neden olduğunu iddia ederken, kimileri de verilen ilaçların kullanılması gerektiğini, değilse hastalığın mutlaka ölümle sonuçlanacağını söylüyor.
Pratikten ölümler en çok hastanelerde oluyor.
Umut bağlanan aşılar için de değişik teoriler var.
Aşılar kalıcı hastalıklara neden olarak toplu ölümleri tetikleyeceği söyleniyor.
Tedaviden ziyade ekonomik bir uygulamadır.
Kazanç /sömürü kapısı.
Hangisi doğru hangisi eğri!
Bu tip bir salgına karşı maalesef ülkemizde sağlıklı bilgi birikiminin olmadığını görüyoruz. Sağlık sektöründe dışa bağımlı olduğumuzdan, ilaçlarla birlikte tedavi yöntemleri de oradan geliyor. Bağımsız çözüm bulma şansımız şu anda sınırlı.
İlla da bağımlılık, onlar ne derse ne uygularsa tekrarlıyoruz.
…
Hukuk sistemimiz de öyledir.
Temel ilke “Avrupa İnsan Hakları”.
Ustamın dediği…
Eşeği saldım bayıra…
Herhalde gelişememe nedenimiz de budur.
İthal düzen ithal akıl…
Takma akıl yedi adım…
Ne yandan baksak, ölümler nüfus planlamasına doğru gidiyor.
Ölenlerin zengini az fakiri çok…
Rothschildler ailesi hasarsız dimdik ayakta.
…
Yoksa Yahudi Malthus’un teorisi mi gerçekleşiyor?.
Kalan sağlar bizimdir teorisi! …
…
“İnsanlar içinde, müminlere en şiddetli düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri bulursun” diyor ayet. (Maide süresi 82.ayet)
…
Sevgililer günü, bekarlar günü gayri meşru doğan çocukların çöplüklere atılması, tandırlarda yakılması, eski sevgili yeni sevgili cinayetleri…
Tüm bu olanları dünya üzerindeki toplu ölümler üzerine katladığımızda, azınlıkta olan Yahudi nüfusu galiba zeytin yağı gibi üste çıkacak gibi oluyor.
Aynı zihniyetin ilaç şirketleri köşeyi dönecek.
Bu tip bir planlama herhalde tesadüfü olamaz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.