Evet, Kemal Bey!

Dün partiniz CHP’nin 37. Olağan Kurultayında yaptığınız konuşmada kullandığınız “KÜRD SORUNU” kavramı için size burada bir hatırlatmada bulunuyorum.

Siz ve ima ettiğiniz dostlarınız kulaklarınızı iyice açın!

Terör örgütü ve onun siyasal kanadı asla Kürdlerin temsilcisi değildir.

Böylesi bir algıyı dayatan bütün siyasi söylemleri kınıyor ve lanetliyorum.

Bir, “KÜRD SORUNU” diye kullandığınız sözcük içi oldukça boş bir sözcüktür!.

İki, “KÜRD SORUNU” sözcüğü başta bu ülkeyi bölmek isteyen emperyalist ülkelere, sonra da terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir!.

Üç, “KÜRD SORUNU” kavramı ne yazık ki, bu ülkede yaşayan ve kırk yıldır Kürd ve Türk çocuklarının ölümleriyle kendilerine rant devşiren, seküler Türk solunun ve siyasallaşmış Kürd feodalizminden döneklerin hezeyanıdır!.

Dört, “KÜRD SORUNU” kavramı biz Kürdlere hakarettir.

Çünkü biz Kürdler varlığımızla asla bir sorun değiliz!

Evet, tekrar hatırlatıyorum bu sözcüğü bir daha asla kullanmayınız Kemal Bey!

Eğer siz ve dostlarınız bu sözcükten bir siyasi rant beklentisi içinde iseniz ve bu konuda ısrarlı olacaksanız, o zaman size ve dostlarınıza şunu hatırlatayım.

Kürdlere sorunlar yaşatan partinizin Kürdler açısından oldukça kirli bir tarihi olduğunu ve bu sözcüğün siyasi tarihimize geçişinin sebebinin CHP olduğunu asla unutmayınız.

Bir, Kürdleri Garzan’da Piran’da Zilan’da katleden CHP

İki, Kürdleri asimile etmek için stratejiler geliştiren CHP

Üç, Kürd kimliğini ve dilini inkâr eden CHP

Dört, Kürdlere sürgünler ve zindanlar yaşatan CHP

Beş, Kürdleri ekonomik açıdan yoksul bırakan yine CHP

Nereden mi çıkarıyorum bunları diyeceksiniz?

Partiniz CHP’nin Kürdler açısından oldukça kahredici geçmiş uygulamalarından diyorum.

Yüzlerce binlerce değil sadece şu beş örnekle ne kadar zulüm yapıldığını size ve dostlarınıza hatırlatıyorum!

Bir, partiniz Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Kürdleri kastederek ;”Dost, düşman, hatta dağlar hakikati böyle bilsinler, saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır. Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı.”

İki, partinizce kurulan Diyarbekir İstiklal Mahkemesinde; “Mahkeme kararında İdam gerekçesi Türkçe bilmediği için” Kürd gencini idam etmeleri.

Üç, yine partinizce Diyarbekir’de kurulan İstiklal Mahkemesinde;” Firar eden bir zanlının yerine asılan gariban Kürd hamal” hazin hikâyesi.

Dört, 1935 yılında Sason’da Jandarma Yüzbaşısının bir Kürd kadınına yaptığı sarkıntılık neticesinde, ortaya çıkan hadiseyi tahkik etmek üzere partinizce müfettişi umumi olarak görevlendirilen, Abidin Özmen’in yazdığı raporda;”Bu olayı bir SASON İSYANI” olarak resmi tarihe geçirmiş olması.

Beş; CHP cumhurbaşkanı ve o dönemdeki genel başkanı İsmet İnönü, 1950 seçimleri öncesi DP lideri Celal Bayar’a şunları söyler ;”Gelin karşılıklı olarak doğuda yerel parti örgütlenmeleri açmayalım. Eğer doğuda parti örgütlenmeleri kurmamayı kabul ederseniz bizde örgütlenmelerimizi kapatırız.” ötekileştirici yaklaşımı

Fazla söze gerek var mı bilmiyorum ama oldukça yoğun olduğunuz bir süreçtesiniz, bunu bildiğim içinde mektubumu kısa keserek size ve dostlarınıza bir hatırlatmada bulunayım.

Parti örgütlerinizde yer verdiğiniz gerek seküler Türk solcularının gerekse, siyaseti sadece kendi ikballeri için yapan siyasallaşmış Kürd feodalizminden dönek siyasilerin hatırı için lütfen bir daha “KÜRD SORUNU” sözcüğünü kullanmayın.

Onlara da taşeronluk yapmayın!

Bu sözcük için yine hatırlatmada bulunuyorum, sadece bu ülkeyi bölmek isteyen emperyalist güçlere ve de onların maşası terör örgütlerine yarar!

KÜRD SORUNU YOKTUR, Geçmiş tarihinizin zulümlerinden nemalanan,

PKK TERÖRÜNÜN KENDİSİ BİR SORUNDUR!

Bunu görün!…

Yeni döneminizde, milli ve yerli muhalefet kültürü diliyorum.