HDP’yi tartışmanın hiç gereği yok.

Eşbaşkanları Arap asıllı Mithat Sancar’ın, PKK ile asla bir bağımız yok demesine bakılmasın,  bu milletin aklıyla oynamaktır.

Ve siyasette olsa bir akademisyene yakışmayacak bir söylemdir.

Bu konuda tezgâhlanan oyun milletin teveccühüne mazhar olmayan ve yeni kurulan partilere seçmen kazandırma amaçlıdır.

Başta bölge olmak üzere Ak Parti’nin seçmen kitlesinden oy devşirme oyunudur.

HDP bir proje partisidir, gücünü içeriden çok dışarıdan alır

HDP, terör örgütü PKK’nin legal siyasal örgütüdür

PKK, CHP’nin Müslüman Kürdlere yaptığı zulmün bir sonucudur

CHP iktidarında, Kürdler asimile edilmiş, kültür ve kimlikleri yok sayılmıştır

Bütün bu zulümlere rağmen Kürdler inançlarından taviz vermemişlerdir

Kemalistleşmeyen Müslüman Kürdlerden, intikam almak için, CHP zihniyetinin hâkim olduğu eski kirli devlet aklı, PKK’yi kurdurmuştur

PKK, derin devletin bir organizasyonu olarak ihya edilmiştir.

Derin devletin içinde parelel bir yapılanmaya giden FETÖ bölgede mülkiyeden, askeriyeye, askeriyeden yargıya, yargıdan istihbarata, istihbarattan eğitime kadar hâkim olunca, bu kez de Müslüman Kürdlerin genç nesli zindanlara atılmış, aralarına nifak sokulmuş birbirlerine kırdırılmışlardır

1990’lı yılların ortalarına kadar devam eden bu süreçte kırsaldan kent merkezlerine taşınmada terör örgütü PKK’nin önü açılmıştır

1999 yılından itibaren de bölgede yerel yönetimlerde hâkimiyet kuran terör örgütünün siyasal kanadı işsiz Kürd çocukları için belediyeleri bir iş kurumu şeklinde organize edilmiş, burada eğitilen Kürd gençleri asimile edilerek dağ kadrolarına militan olarak gönderilmiştir.

Bugün Diyarbekir HDP il binası önünde neredeyse 300 gündür oturan anneler bunun somut örneğini yansıtmakta ve kandırılan evlatlarını terör örgütünün siyasal kanadından istemektedirler

HDP, Müslüman Kürdleri asimile eden bir organizasyondur.

HDP’nin eş genel başkanlarına baktığınızda İslami hassasiyeti olmayan seküler kişiler seçilmiştir.

HDP’nin eş başkanları soy ve kimlikleri incelendiğinde Kürdlükle ilgileri olmayan çoğunluğu inançsızlardan ve Kürdlerin tarihsel düşmanlıkları olan azınlıklardan teşkil ettiği görülür.

Bu nedenle, HDP, varlığını CHP’ye ve ateist Türk solunun dinamiği Kızılbaşların etkisinde bir örgüt olarak siyaset yapmaktadır.

HDP, için halkların partisi derken, burada Müslüman Kürdler asla yoktur.

HDP’yi vesayeti altında bulunduran Kandil baronlarının %90’ı ne Kürd ve nede Müslümandırlar.

PKK’nin siyasal kanadında siyaset yapmak için aday gösterilen gerek yerel, gerekse genel seçilmişlerin onay makamı Kandildir.

Türkiye’nin yeni sisteminde tatbik safhasına konulan ittifaklarda,  HDP’nin CHP kanadında ki adı ne olursa olsun yer almalarının tek nedeni seküler düşüncede oluşlarıdır

Kısaca İslam karşıtı bir mahfilde yapılan ittifaklardır.

Bu ittifak içinde yer alan veya alacak olan sözde muhafazakâr siyasi partiler, ister eski ister yeni olsunlar, tek sermayeleri dökülen Kürd – Türk çocuklarının kanları olacaktır.

Böylesi bir anlayışa evet demek, Türkiye siyasetinde KAN TÜCCARLARININ sermayelerine katmak istedikleri artıştır.

Bugün bütün bunlar çıplak bir gözle görülürken, hiç kimse masum Kürdleri kandırma yoluna girmesin.

Aklıselim Kürdlerin özellikle bölgede olan ve yaşayanları içinde bir araya gelmelerinin zamanı gelmiş geçiyor bile, oynanan oyunlar ülkenin bölünmesine Irak ve Suriye gibi birer haçlı ittifaklarının vesayetlerine amade edilme tehlikesi ile karşı karşıyayız.

Terör üzerinden bu emellerine kavuşamayan bedbahtlar, siyasetten dünya milletlerine ittifak içinde olduklarını ve emperyal emellere teşne olacak oyunlar içinde olduklarını asla unutmayalım.

İktidar kanadının yani cumhur ittifakının da üzerinde ağır veballer var.

Bu oyuna geçit vermemeleri için oldukça yüklü görevleri olduğunu da unutmayalım.

FETÖ terör örgütünün bölgede özellikle 15 Temmuz sonrası lojistik desteğinden mahrum kalan ve kayyım atamalarıyla uzaklaştırılan belediye yönetimlerinin yerine hâkim olan devlet aklı, bölgede Kürdler için devletin kim olduğunu, nasıl olduğunu,  şefkat eliyle yaklaşan devlete karşı tekrar yeniden güven duymalarına neden olmuştur.

Ancak Gaziantep başta olmak üzere Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerine son otuz yılda yerleşmiş Kürdlere de,  aynı şefkat elinin bu kez siyaset olarak dokunmanın zamanı gelmiştir.

Başta İstanbul olmak üzere kıyı metropollerde cumhur ittifakının kaybettiği belediye seçimlerinin esas nedeni bu gerçeği görmemekten ne yazık ki birazda bölgesel milliyetçilik uygulamasından hasıl olmuştur.

Bu hatanın telafisi zamanıdır, geç kalmadan bu birliktelik yeniden inşa edilmelidir.