Günümüzde Türkiye siyasetinde münafıklaşma ve Abdülhamid Han düşmanları, kafir Abdullah Cevdet'e neden dostturlar?
İT (İttihat ve Terakki) Kadrosundaki Malatya Arapkirli Kürtlerden İslam düşmanı Abdullah Cevdet’in ‘Dr. S.’ imzasıyla 8 Haziran 1898 tarihli Troşak’ta yayımlanan ‘Kürtlere Çağrı’ başlıklı yazısında; “Ey Kürtler! Bu asır bilim asrıdır, dağlar içinde bilgisizliğin vakti geçmiştir (…) Sultan Hamid ne halifedir ve ne de padişahtır.
O bir caniden başka bir şey değildir ve bu cani size Ermenileri öldürün diyor, fakat siz niçin ‘biz komşularımızı öldürmeyiz’ diyemiyorsunuz? (….)
Ermeniler zulme karşı çıkmakta ve bu uğurda kanlarını dökmektedirler.
Peki siz niçin halen hareketsiz duruyorsunuz? (…) Ermeniler sizin dostunuzdur. Siz onlarla birlikte 2000 senedir yaşamaktasınız. Bunun için Ermeniler size dost komşulardır…” diyordu.
İşte Meşrutiyet’in ikinci kez ilan edildiği 1908’in arifesinde Batı Ermenistan-Kuzey Kürdistan coğrafyasında durum böyleydi diyen Hovsep Hayreni’nin, ‘etik sorun’ olarak kodladığı Kürt-Ermeni ilişkilerinin 1915’te aldığı hali günümüzde bu rezil ve utanmaz çağrısıyla son bulacaktı.
Brüksel’de 29-30 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleşen Barış ve Demokrasi Konferansı’nda, Ermeni, Süryani ve Ezidi diyasporasının temsilcileri, ‘Barış Süreci’ne ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Ermeni Demokratlar Derneği (EDD) adına konuşan Hovsep Hayreni konuşmasının bir yerinde “Kürt aydın ve siyasetçileri sorunun etik bir boyutu olduğunu da görmeli ve soykırım öncesi Osmanlı’nın doğu vilayetlerinden bahsederken Batı Ermenistan-Kuzey Kürdistan bileşkesi olduğu gerçeğine saygılı bir dil tutturmalılar” dedi.
Bu yazı, Hovsep Hayreni’nin ne demek istediğini merak edenler için. Ermeniler, Osmanlı egemenliği altına girdikleri tarihten itibaren ağırlıklı olarak Vilayet-i Sitte denilen çok etnisiteli altı eyalette (Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Mamuretü’l-Aziz ve Sivas) yaşıyordu. Buralar aynı zamanda Kürtlerin de yurduydu.
Abdullah Cevdet’in ve Hovsep Hayreni’nin izinden giden sahte Türk milliyetçisi siyasetçiler, günümüzde utanmadan ve hayâ etmeden Müslüman Kürtlerden oy beklemektedirler.
Gerek Abdullah Cevdet’in, gerekse Ermeni Hovsep Hayreni’nin izinde giden zamanımız küfre ortak siyasetçilerinin ortaklaşa işaret ettikleri ve anlaştıkları tek nokta. Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı coğrafyanın büyük Ermenistan toprakları olmasına engel olan ve Kürtlerin “BAWI KURDAN” dedikleri, onların şeref ve haysiyetlerini haçlıya teslim etmeyen, Abdulhamit Han’a düşmanlıklarından başka bir şey değildi.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.