Gizli hastalık “Fibromiyalji!”
Vücutta toksik etkilere sahip inflamasyonun endişe kaynağı Fibromiyalji (FM); her ne kadar görünmez olsa da yaygın ağrı durumu ve beraberinde getirdiği kronik yorgunluk, depresyon, uyku bozuklukları gibi pek çok semptomlarla birlikte yaşam kalitesini de önemli düzeyde etkilemektedir.
Fibromiyaljinin şu ana kadar kesin bilinen bir sebebi olmamakla birlikte kesin tedavisi de söz konusu değildir. Ancak yapılan çalışmalar doğrultusunda her hastalıkta olduğu gibi doğru beslenme biçimi ve egzersiz desteği fibromiyalji tedavisinde de oldukça fayda sağlamaktadır. Egzersiz açısından yoga ve pilates gibi esneme hareketleri olumlu sonuçlar noktasında etkili görünmektedir.
Doğru beslenme açısından ise tüm besinlerin doğal kaynaklı olmasına, tarım ilacı ve diğer zararlı içerikler ile temas etmemiş olmasına özen göstermek gerekir.
Yapılan bazı araştırmalar fibromiyalji (FM) tedavisinde, antioksidanlardan zengin, vejetaryen tipi, sebze ve meyvelerin çiğ olarak tüketilmesi temeline dayanan beslenme şekilleri ile FM tanılı hastaların ağrı ve eklem sertliği semptomlarında iyileşme sağladığı görülmüştür. Bu tarz beslenen bireylerin kan düzeylerinde karoten, likopen, lutein, C ve E vitamini değerlerinin diğer bireylere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Bunun yanı sıra D vitamini, magnezyum, koenzim Q10, zerdeçal, omega 3 ten yeterli beslenmek Fibromiyalji semptomlarını rahatlatmak için faydalı olabilmektedir.
Yapılan çalışmalara göre FM tanısı almış bireylerde D vitamini düzeyinin önemli ölçüde düşük olduğu saptanmıştır. D vitamini eksikliği görülen bireylerde FM semptomlarından biri olan depresyonun görülme oranı da artış göstermektedir.
Duygu durum, kaygı ve yeme davranış bozukluklarının FM'de sıklıkla rastlandığı gözlenmektedir. Yeme bozukluğunun artmasıyla birlikte vücut ağırlığı ve vücut yağ yüzdesinin artışı birçok hastalık durumunun yanı sıra fiziksel performansı da etkileyerek FM semptomlarını kuvvetlendirebilmektedir.
Bir beslenme uzmanı/diyetisyen kontrolünde normal ağırlığa ulaşmayı hedeflemeli, başta antioksidan vitamin ve mineraller olmak üzere kan bulgularında eksikliği tespit edilen mikro besin öğesi eksikliklerinin önlenmesi gerektiği görülmektedir!
Piyasadaki bağımlılık yapıcı besinlere dikkat!!
Bağımlılık yapıcı piyasada birçok isimle anılan Mono sodyum glutamat (MSG) ve aspartam içeren besinler üzerine yapılan çalışmalar, yüksek dozlarda tüketiminin nörotoksik etkilere sebep olduğunu göstermektedir. Paketli gıdaları incelemeye ve MSG olan besinleri tüketmemeye özen göstermek gerekir. Çalışmalar diyette MSG kısıtlama önerisinin semptomların tedavisinde yararlı olacağını bildirmiştir. Şeker tüketimi de inflamasyon artışı ile direkt olarak bağlantılıdır; diyetinizden beyaz şeker içeren ürünleri çıkartmanızı ve yüksek karbonhidrattan kaçınmanızı tavsiye ederim.
Peki Bağırsak florası ne durumda, değişebilir mi dersiniz?
Kesin olarak bilinmiyor. Ancak yapılan bir çalışmada FM tanısı almış bireylere 8 hafta boyunca Akdeniz diyeti uygulanmıştır. Uygulama sonunda bireylerin bağırsak florasının ve hastalık semptomlarının değiştiği saptanmıştır. Diyeti uygulamayan grupta ise herhangi bir değişim bulunamamıştır. Daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğu bir gerçek olsa da probiyotik ve prebiyotik açısından zengin beslenme biçimi bağırsak florası açısından elbette önem taşımaktadır. Ancak süt ürünlerine dikkat‼️ Fibromiyalji gibi otoimmün kökenli hastalık gruplarında tetiklenen bağışıklık sistemi nedeni ile süt ve süt ürünlerinin tüketimi sorgulanmaktadır. Bu durumu göz önünde bulundurarak probiyotik etkisinden yararlanmak adına süt ürünlerinde yoğurt, kefir gibi fermente kaynaklarını tercih etmek daha doğru olacaktır.
Tek tip beslenme veya yüksek yağlı diyetlerin bağırsak mikrobiyotasını olumsuz yönde etkilediğini gösteren kanıtlara dayanarak FM tedavisinde sağlıksız (doymuş ve trans) yağların, sodyum ve şeker içeriği yüksek besinlerin, yağlı et çeşitlerinin sınırlandırıldığı; meyve ve sebzelerden zengin, omega 3, tam tahıl, baklagil gibi bitkisel protein, kuruyemiş gibi sağlıklı yağlar içeren akdeniz tipi beslenme biçimi tedavi sürecinde yararlı olacaktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.