NİHAT AĞDEMİR - KİLİT NOKTASI

NİHAT AĞDEMİR - KİLİT NOKTASI

Ermeni Patriği Vekiline Mektup - Diplomasi Okumaları!

A+A-

 

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ''Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan’a bir mektup yazdı… 

Yazdı ancak kimi çevreler bu mektubu farklı yorumlama hezeyanına düştüler. Bizde diplomasi okumaları dahilinde mektubu analiz etmeye çalıştık. 

Gelin mektubun satır aralarını birlikte okuyalım.

Öncelikle 3 konu, tarihi bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor: 

1) Ülkemizde özellikle doğu ve güneydoğuda 100 binlerce vatandaşımız ermeni çetecileri tarafından katledilmişlerdir. 

2) Ermeni çetecileri ile Osmanlı Ermenilerini bir tutmamak lazımdır.

3) Ülkemizde, ayrım yapmadan her vatandaş kanun nezdinde eşittir.

KAFATASÇI YAFTASI İLE ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILAN KATLİAMLAR

Özellikle şu günlerde bir kafatasçı söylemi almış başını gidiyor. PKK’ya sempati duyan ve onun katliamları karşısında barış güvercini kesilenler, terör mağduru ailelere bir kez olsun sahip çıkmazlar.

Evlatları dağa kaldırılan aileler ve analar bir kez olsun anılmazlar. Ancak ne hikmetse ailesi katledilen insanlar sesini çıkarınca malum terör seviciler tarafından kafatasçı ilan edilirler.

Yakın geçmişte ermeni çeteleri tarafından aileleri ataları topluca köy meydanlarında katledilmiş; bebekleri kundakta parça parça edilmiş, kadınları tecavüze uğrayıp karınları deşilmiş Kars-Ardahan-Iğdır bölgesi insanları ile aynı zulümleri yaşamış hatta tecavüz adası olarak isimlendirilmiş Ahtamar Adası’na sahip, Bitlis, Van ve Ahlat bölgesinin insanları ermeni katliamlarına tepki gösterince kafatasçı oluyorlar öyle mi? 

Hadiyin ordan.

Önce bu ülkeye ait olun ve evvela bu ülkenin insanına merhamet edin.

ERDOĞAN’IN MEKTUBU, OSMANLI ERMENİLERİNİN TORUNLARINADIR

Gelelim malum mektuba…

Bilmeyenler bilsinler, Osmanlı Ermenileri tarih boyunca “Millet-i Sadıka” olarak anılmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhatabı bu kitledir. Mektubu da bu kitleyedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan'a gönderdiği mektubunda özellikle, "Birinci Dünya Savaşı'nın zor şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bu yıl da ihtiramla anıyorum, torunlarına içten taziyelerimi iletiyorum" ifadesini kullandı.

Bunun neresinde özür var, anlayan beri gelsin.

ERDOĞAN VATANDAŞINA AYIRIMSIZ HER ZAMAN SAHİP ÇIKMIŞTIR

Erdoğan mektubunun devamında: “8 Mart 2019 tarihinde kaybettiğimiz çok değerli Patrik Sayın Mesrob Mutafyan'ı saygıyla anıyor, ailesine, yakınlarına ve tüm Ermeni cemaatine başsağlığı diliyorum” diyerek önemli bir diplomasi nezaketini hatırlatıyor.

ERDOĞAN’DAN ERMENİLERE İNCE HATIRLATMA: SALGIN HASTALIKLAR

Cumhurbaşkanı mektubunda yine ince bir hatırlatma yapıyor ve mesajını iletiyor. 

“Her imparatorluğun dağılma sürecinde olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde sınırları içerisinde ve komşu coğrafyalarda büyük insani krizler yaşanmıştır. “Salgın hastalıklar”, göçler, devlet otoritesinin zayıflaması sonucu artan çete ve silahlı grupların öncülük ettiği bozgunculuk eylemleri nedeniyle yitirdiğimiz diğer Osmanlı vatandaşlarına da Allah'tan rahmet diliyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Satır arasındaki ince hatırlatma dikkatinizden kaçmamıştır, umarım.

MEKTUPTA TALİMAT ve “DEVLET” OLDUĞUNU HİSSETTİRME

Cumhurbaşkanı Erdoğan mektubunda 2 önemli noktanın altını çiziyor ve devlet başkanı olduğunu hissettiriyor. Mektuptaki cümlelerle:  “Tarih boyunca acıda ve sevinçte ortak iki halkın, geçmişin yaralarını sarması ve bağlarını daha da kuvvetlendirmesi hepimizin ortak amacıdır” diyerek yaraları saralım ve bağları kuvvetlendirelim sözleriyle üstü örtülü talimatını iletiyor.

Erdoğan sözlerinin devamında: “Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, meydan verenler bizi karşılarında bulacaklardır” diyerek devletimizin gücünü her alanda hissettiriyor.

ERDOĞAN ÖZÜR DİLEMEDİ, AYAR VERDİ, OKUMAYI BİLMİYORSUNUZ

"KİN VE NEFRETE FIRSAT VERMEMENİZİ DİLİYORUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mektubu tarihi anlamda önemli noktalara işaret ediyor. Birlik ve beraberliğin korunması gerektiğini, ayrılıkçı yaklaşımlara prim verilmemesi gerektiğini, devlet geleneğimizin devam ettiğini ve devletin tebasına sahip çıkacağını vurguluyor. 

Erdoğan’ın mektubunda bu minvaldeki sözleri şu şekilde: “Ortak bir geleceği beraber inşa edebilmenin yolunun bir ve beraber olmaktan geçtiğine inanıyorum. Bu itibarla, ortak geçmişimizi çarpıtarak tarihten kin, nefret ve husumet çıkarmaya tevessül eden çevrelere fırsat vermemenizi diliyorum. Bu düşüncelerle Birinci Dünya Savaşı'nda yitirdiğimiz Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yad ediyorum” dedi.

Osmanlı Ermenilerini reddedip, her seferinde “Hepimiz Ermeniyiz” diyenlere ve terörü bir türlü kınayamayanlara ve aydın kesilenlere Cumhurbaşkanımızın mektubundan hareketle birkaç soru sormak istiyorum.

1) Terörü en fazla destekleyen milletlere neden sesiniz çıkmıyor?

2) Pkk neden ermenilerle anılıyor?

3) Terör sıkıştığında doğuda neden ermenilere sığınıyor?

4) Asala ve Taşnak çetelerine bir kez olsun kafatasçı dediniz mi?

5) Siz hiç pkk katildir dediniz mi?

Diyemezsiniz zira, biz sizin ciğerinizi biliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.