PSİKOLOG HİLAL UZUNKAYA SEÇEN

PSİKOLOG HİLAL UZUNKAYA SEÇEN

Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’ten mi?

A+A-

En son yazdığım yazı da erkek kadın iletişimine ve iletişimsizliğine değinmiştim. Bu yazımda da iletişimsizliği gidermeye ve onarmaya yönelik önerilerle karşınızdayım. 
    Evet her ne kadar kadın erkek eşitliğini savunsak da biliyoruz ki fiziksel ve duygusal olarak yani fıtrat olarak kadın ve erkek birbirinden oldukça farklıdır. Eşit olmak, eşit haklara sahip olmak ayrı.  Yapı olarak, düşünce olarak farklı olmak ayrı süreçlerdir.
    Yapılan araştırmalar kadınların günde ortalama 20 bin kelime kullanırken, erkeklerin 7 bin kelime kullandığını gösteriyor.

Daha da ilginç olanı nöro-bilimciler ve psikologların yaptığı araştırmalar neticesinde kadınların erkeklerden 3 kat daha fazla konuşmasının şu sebeplere dayandığı bulgulanmış.
Bilim insanları kadınların beyninde FOXp2 adlı proteinin erkeklerden %30 daha fazla olduğunu görmüşler.

Bu protein de kadınların daha fazla konuşmasına etki ediyor. 
Kadınların sesli düşündüğünü, anlatarak ve yeni öğrendiği bilgileri aktararak rahatladığını bildirmişlerdir.
Normalde beynin sol lobu konuşma merkezidir. Fakat yapılan bu araştırmalarda kadınların sağ beyin lobunda da konuşmaya dair bir merkez gözlemlenmiştir. 
Kadınlar detaycı yapıdadır. Erkeklere göre yaşantıları ve duygularıyla ilgili detay vermeyi severler. 
    Yapılan araştırmalarda, tecrübelerimizde gösteriyor ki pek çok konuda olduğu gibi iletişim gibi önemli bir konuda da kadın ve erkek birbirinden çok ayrıdır.

Yani Beyler, eşlerinizi çok konuşmakla suçlamayın, sadece eşiniz değil tüm kadınlar çok konuşur. Bu kadının fıtratına özgü, yaratılışına dair bir özelliktir.
    Kadınlar süreç odaklı, erkekler ise sonuç odaklı varlıklardır.

Bu nedenledir ki kadın eşine bir arkadaşı ya da bir yakınıyla ilgili yaşadıklarını, duygularını aktarırken tek ihtiyacı anlaşılmak ve dinlenilmekken erkek “ ne yapayım yani gidip sana bunları yaşattığı için  kavga mı edeyim? “ şeklinde yorumlar. Sonuca bakar ve bir çözüm bulmaya çalışır. 
    Oysa kadının orda eşine yaşadıklarını anlatmaktaki tek amacı anlaşılmak ve eşinin ona "seni anlıyorum hayatım, seni çok kırmış" demesini beklemektir.

Tabi ki bunun yanında kadın da erkek de fikirlerine saygı duyan bir eş bekler. Eşinizin fikirlerini ve düşüncelerini onaylamıyor olabilirsiniz fakat yargılamamalısınız da! İşte o zaman saygı duymuş ve anlamış olacaksınız.

Her an eleştiren, yargılayan bir eş hiçbir zaman iletişim kurulmayı hak etmeyen olacaktır. Bunun sonucunda da eşinden duygularını, hayatını, yaşadıklarını saklama eğiliminde olan ve belki de zaman zaman yalan söylemeye yönelen eşler artacaktır. 
     Erkekler duygularını ve düşüncelerini daha içlerinde, gizil yaşarlar ya da daha az konuştukları için biz kadınlar kadar çok dile getirmezler.

Onlara söyleyeceğiniz ufak da olsa anlaşıldığını hissettirecek ifadeler aslında yeterli olacaktır.

Aynı zamanda erkekler sessiz kalarak, tepkisiz durarak, eşlerini konuşmaya daha çok teşvik ederler. Konuşmanın daha fazla uzamasını istemiyorsa bir erkek, eşine onu anladığına dair, duygularına empati yaptığı ifadeleri hissederek, yansıtırlarsa konuşma sonlanacaktır. 
    İletişimde bir diğer önemli etken beden dili. Kabul edelim ki erkekler asık suratlı kadınlardan hoşlanmazlar.

Aslında asık suratlı insandan kimse hoşlanmaz. Hatta çoğu zaman çok yakışıklı bir erkeğin yanında çirkin bir kadın görebilirsiniz. Hatta "bu adam bu kadınla nasıl evlenmiş?" dersiniz.

Ama muhakkak o kadın da eşini etkileyen yönler vardır; güler yüz, tatlı dil, espirili bir mizaç gibi..

Bu nedenle hanımlar asık surat maskelerini evde takmamaya özen gösterin. Evet hayat telaşından çok yoruluyor olabilirsiniz, bir gün ki ruh haliniz diğeriyle aynı olmayabilir.

Fakat bu suratınızı asarak eşinizi cezalandırmanız gerektiği anlamına gelmiyor.
    Bir diğer husus ise erkekler biz kadınlar kadar davranışları gözlemleyerek, o davranışlardan duygusal anlamlar çıkartamıyorlar. Trip atmak, tavırlı davranmak, onlara bir şeyleri değiştirmeleri için yol gösterici olmuyor. Bu nedenle kartlarınızı açık oynamak zorundasınız!

"Bu sebeple sana kırgınım" , "Çantaları taşımama yardımcı olabilir misin?" gibi.

Sözle ifade etmediğiniz şeyleri, eşinizin çok yorulduğunuzu ya da kırıldığınızı hissederek davranışlarını değiştirmesini ya da düzeltmesini beklemeyin!

Bunu beklerseniz eğer daha çok beklersiniz..
    Biz kadınlar detaycı olduğumuz için daha çok gözlem yapar ve olaylar arasında, davranışlar arasında bağlantılar kurabiliriz.

Bir arkadaşınızla yaşadığınız bir olay sonucunda size hala kırgın olup olmadığını çok rahat bir şekilde bir kadın anlarken, bir erkek bunu görmeyebilir, çünkü yaratılış olarak onlar olaylara bir kadın kadar duygusal anlamlar yüklemez, mantık ve söylemler üzerinden hareket eder. 
    Eşler arası iletişim için bazı önemli noktalara, erkek-kadın fıtratlarındaki farklılıklar ve bu farklılıkları iletişimde nasıl kullanmaları gerektiğine temas ettik. Unutmayın iletişimde olmak, anlamak, anlaşılmak sağlıklı bir psikoloji göstergesidir. İletişimde olduğunuz eşler, gelecekte iletişimde olan eşleri yetiştiriyor.

Hem kendi ruh sağlığınız hem de çocuklarınızın sağlıklı yuvalar kurabilmesi ve iletişimde olabilmesi için fıtrata uygun, kabul edici ve yapıcı iletişim kurmaya adım atalım bugün. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.