NUSRET ÇİÇEK

NUSRET ÇİÇEK

Ekilmedik bir karış toprak kalmayacaksa alanın alası!

A+A-

Söylerken bile irkiliyorum… Birinci derecede tarım ülkesi olduğumuz halde sofralarımızdaki ürünleri ithal etmemiz; tembelliğimize, beceriksizliğimize, taklitçiliğimize, avanta akıllılığımıza delalettir.

Hazırcılık aynı zamanda müstemleke zihniyetidir.

Eskiden öyle değildik. Nüfusun %90’i kırsal kesim dediğimiz köylerde yaşadığı halde insanımızın karnı toktu. Giyeceklerimiz bile evlerdeki tezgâhlarda dokunurdu.

Köylü üretiyordu tüketiyordu. Yağ, peynir, süt, yumurta köylerden şehirlere gelirdi, şimdi ise şehirlerden fabrikasyon marka köylere gidiyor.

….

Savaş yıllarında bile biz bize yetiyorduk.

Çoğu zaman askerin yiyeceği köylüden.

Kim ne derse desin, ithal cumhuriyet halka tembelliği aşıladığı gibi altımızı da ıslattı. Batılılaşınca sadece dudak boyası ruju değil, buğdayı da dışarıdan ithal etmeye başladık. Aklımız fikrimiz ithal.

Takıntımız kurusundan “çağdaşlık”.

Şimdi geldik Korona fırtınasına.

Elde avuçta bir tutam buğday, arpa, bulgur yok.

Yağ yok, yumurta yok, peynir yok.

İçecek suyumuz bile yok…

Su damacan akıl damacan!

İki günlük sokağa çıkma yasağına neredeyse isyan edeceğiz.

Eskiler, ” taşıma su ile değirmen dönmez” derdi.

Ucu bucağı görünmeyen araziler atıl duruyor, biz de Çin’den gelecek pirince bağımlıyız.Şu kuru sarımsak bile…

Akşama kadar ya Beyoğlu’nda veya Kızılay’da volta. Onu bunu çekiştirmekte birinci sınıf…

Bir daha bir başka virüsün peyda olması halinde “şehirleşme” dediğimiz akıntıya kapılıp gideceğiz. Maaş gelse bile satın alacağımız yer bulamayacağız. Para pul para etmeyecek. Korona bir hatırlatma, bir kulak çekme olsun diyelim.

Ülkenin zengin toprakları ile boşa akan sularını artık görelim.

Türkiye ilelebet, bayrak kıyamete kadar.

Tabi ki bu işin başı eğitim. Sırf diplomalı olmak hiçbir işe yaramıyor.

Geriden gelen nesil; gerek tarımda, gerek sanayide, okulda, mabette, kışlada, dergahta duvara bile çivi çakmasını bilmiyor.

İnternet bağımlısı hazırcı.

Bu dönüyü kırmak gerekiyor.

Neyse ki Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yapmış olduğu açıklamalar umut verici.

İlk ebatta 9 milyon 700 bin metre kare alanda ekim yapılacakmış. “Hazineye ait atıl tarım arazilerini, örnek ekilişler için çiftçilerimizin kullanımına açıyoruz... Memlekette ekilmedik bir karış tarım toprağı kalmayıncaya kadar çalışmalarımız devam edecek" dedi.

320 bin hektar araziyi sulayacak proje hazırmış.

İnşallah…

Daha önceki Bakan Faruk Çelik’ın, “Ülkede ekilmemiş arazı bırakmayacağız” açıklaması gibi olmaz inşallah…

İnşallah arasına muhalefet çatalı sokulmaz da bu seferki döşenen raylardan yürür gider…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum