Dönüşüm yüzyılı - 2020 ve pandemi!
Dünyamız sakin sakin dönerken sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda dönüşmelerin yoğun yaşandığı, ani gelişmelerin olduğu dönemler vardır. Kimi zaman bu dönüşüme istilalar, salgınlar da destek olur ve ivme verir.
2020 ile beraber 21. Yüzyılın dönüşümlerinde de böyle vakıalara tanıklık ediyoruz. Çok özet bir tarihi seyirle ele alalım.
Coğrafi keşiflerle birlikte değişen ticaret yolları, yeni kıtaların keşfi, sömürgeciliğin başlaması ve bol miktarda altın ve gümüş madenine kavuşan Avrupa kapitalizm ve sömürgecilikle yavaş yavaş dünya güç dengelerini lehine döndürmeye başladı.
Bir süre sonra Osmanlı akçesine karşı kağıt parayı piyasaya sürdü, ilerleyen süreçte de Galata Bankerleri eli ile Osmanlı maliyesini alt üst etti.
Sanayi İnkılabı ile sömürgecilik zirve yaparken Arap Coğrafyası topraklarımızdan söküp alındı. Dolar ve Petrol hakimiyeti tüm dünyayı yüzyıl boyunca sömürdü. Sanayileşme ve teknoloji ile gelen bu maddeye dayalı hakimiyet yine teknoloji ile ile gelen sanal para ile devrilecek gibi sanki.
Dijital teknolojinin gelişip yaygınlaştığı dünya sanki baskın nüfuzu ortadan kaldıracak gibi görünüyor.
Başkasının olanı sömürmek, hazıra konmak sömürdüğünün kaynağı ile “güçlü, insancıl, adil…” Gibi görünmelerin yerini hem yerelde hem genelde sahiden yapmanın, olmanın, üretmenin alacağı bir yöne dönüyor sanki dünyamız.
Sanal deyip yalan ve sahte olmakla itham ettiğimiz bu yeni teknoloji sahiciliğin yolunu açarak; gerçek hayatta dayatılmış sahteliklerin, güçlerin, kibrin izlerini silecek gibi.
Bu teknolojik dönüşüm insan eliyle getirilen sübjektifliği Hakk’ın adaletine ve matematiğin objektifliğine dönüştürecek gibi görünüyor.
Garibanlık ve zenginlik gibi adil olmayan statü farkları ortadan kalkıyor. Dünyanın en bilmediğimiz yerindeki bir insanla, en bilinen en gösterişli merkezlerinde yaşayan yapma ve ürettiğini ortaya koyma statüsünde eşitleniyor sanki.
Bu eşitlenmeyi ve 21. Yüzyılın dönüşümünü destekleyen en güçlü vakıa Covid-19 Pandemisi oldu.
Tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgın karşısında süper güç olduğunu iddia eden ve geçtiğimiz yüzyılın dünyayı sömüren, kendilerini dünyanın hakimi gören, mazlumların ağlayışına, masum yavruların cansız bedenlerinin kıyıya vuruşuna sessiz kalırken, çocuk hakları, insan hakları savunucusu ve insanlığın hamisi imiş gibi yapan o devletler tüm dünya ile aynı acizliği yaşadı.
Üstelik sağlık sistemlerinde, vatandaşlarına destek olmada ne kadar aciz durumda olduklarını tüm dünya gördü.
Zengini, fakiri, garibanı, varlıklısı, kimsesizi, sahiplisi aynı korkuda, aynı yalnızlıkta eşitlendi.
Tüm dünya evin içine hapsoldu.
Kendi bedeninden bile çekinir hale düştü. Mevkiler, makamlar, kibirler yerle bir oldu. Suratlardaki sahte maskelerin yerini gerçek maskeler alıverdi.
O koca koca egolar bir virüse mağlup oldu.
Her musibet içinde bir belki de birden fazla nasihat barındırır.
Bunu görebilmek, fark edebilmek gerek. Evlerimizde kaldığımız, yalnızlaştığımız bu günlerde kalbimize dönelim.
İçimize bakalım.
Zor günlerde hem insan için hem toplumlar için öğretici yanlar vardır.
Kendimizi de çevremizi de böyle günlerde tanırız.
Neyin önemli ve öncelikli olduğunu bu günlerde anlarız.
Gelin bunu fırsat bilelim ve kendimizi bir temize çekelim. Kendimize, evimize, ailemize değer katmak gönül bağını güçlendirmek için bol bol boş zamanımız var.
Yukarıda bahsettiğim teknolojik gelişme ve dönüşümler ve yaşadığımız bu pandemi süreci sanki dünyayı, daha âdil, daha yaşanılır ve daha bölüşümcü bir kapının eşiğine getiren birer vesile gibi 21. Yüzyıl daha çok dönüşüme gebe gibi ne dersiniz?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.