Coronavirüs epidemisi vesilesiyle ulusal maneviyatı çok şişmanlayıp paçalarından damlamaya başlamış uzman bir hekim arkadaşımla paylaştım. 

Sizinle de paylaşmak istiyorum….

"Yahu sen ne geveze bir şahıssın. pandemiler ve askeri-siyasi etkileri laf kalabalığına getiriyorsun. İşin özünden ve ciddi, yorucu ayrıntılardan kaçarak lagaluga yapıyorsun.

Her neyse... 

Biz şimdi gelelim tarihteki Büyük epidemilere ve özellikle siyasi etkilerine.

Bilindiği üzre, şu bizim Osmanlı Devleti'ni yıkma görevi büyük Rusya'ya ve muhtemel tifüs belasına verilmişti. 

Salgın hastalıkların kapsam büyüklüğü bir yana Rusya çok büyüktü çünkü Katerina Alman asıllı, muhteşem Suudi Arabistan yarımadasının yüzakı Al Cabir (cebiri kuran  adam) misali EULER gibi bir matematikçiyi eğitimin tepe noktasına (Tepe Mobilya değil ha) getirmişti.  

Cehalet ihanetine uğramış sizinkiler, halkıyla halifesiyle fokuyla püsürüyle "Du bakelim n'olcek?" miskinlğinde debelenirken Ruslar yani Doğu Roma'nın varisleri uzay teknolojisinin temellerini attılar ki bu arada Roma'yı temsil eden ve savaşma geleneğini 2500 yıldan fazla sürdürmekte olan ABD ve Rus imparatorlukları çıkan salgınlardan da yararlandılar. 

Osmanlı askerlerinin yüzde 75'ini tifüs Dar-ül Beka'ya  uğurladı. 

Biz hekimler tifüsü de biliriz hangi kaynaklardan okuyacağımızı da. 

Ama otur biraz fizik ve matematik bilimlerle alakalı makaleler oku, onların toplumsal ve bireysel kudret üzerindeki zihinsel temel besin etkisini (yani senin milliyetçi duygularında fazla yoğunlaştığını zannettiğin için etrafa dağıttığın) probabiliteyi anlamaya çalış. 

Kehanette bulunmaktan kaçın, Adıyaman şeyhinin coronavirüsle görüşüp Türkiye'ye zarar vermemesini sağladığına inanma!

Pozitif İlim seni tüberküloza karşı deve sidiği içmek tarzında mucizevi basit çözümlerden kurtarır; 68 kuşağı denilen kudurmuş komünist bir sürünün Türkiye'deki versiyonu gibi tembel, parazit ve ifadelerinde saldırgan olmaktan korur!"