Atlantik kazığından Varşova tezgahına!
Önderimiz rehberimiz Allah Resulü(sav), bir delikte ikinci sefer sokulanın hafifliğine dalalettir buyuruyor.
...
Şimdi ise, önümüze arkamıza kurulan Varşova tezgahında ikinci üçüncü sefer sokulmaya hiç niyetimiz yok.
...
Ördükleri çoraplar da başlarına geçer inşallah.
...
Düşünün, Suriye halkı ile bütünleşme aşamasına geldiğimiz o günlerde ortalık birden karıştı. Atlantik’in sinsi eli, iki yüzlülüğü. Maalesef, o günler deliklerin birinde daha sokulduğumuzu itiraf etmiş olalım. Açıktan Esat düşmanlığına soyunarak doğrudan hedef olmamalıydık.
...
Gelişen olaylar, Yahudi devleti İsrail’in karşısında zayıf bir Suriye rejimini ayakta tutmaya yöneliktir.İçeriğinde Varşova’sı da Atlantik’i da hepsi var.
Biliyorlar;
İsrail Suriye ile bir sebeple başa çıkabilir de Türkiye ile çıkamaz. Arada bizim geçeceğimiz sakat, fakat İsrail’in geçeceği sağlam bir köprü Suriye’dir.
...
O yüzden, işi bitmeden Esat’ı kolayına vermezler.
...
İçimizdeki Varşova kafalılar adres olarak Rusya’yı gösteriyorlar. “ABD sizi kandırdı gelin biraz da biz kandıralım!” gibisinden. Yok artık, o deliklerde kaç defa sokulduk, artık bir daha sokulmamaya kararlıyız.
Ülkenin Başkanı Erdoğan öyle diyor:
“Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.”
...
İşte Rusya, aramızda yapılan anlaşmalara uymayarak Suriye halkını havadan bombalaması, göç akımını üzerimize salması, aynı zamanda askerlerimizi şehit etmesi iki yüzlü hareket ettiğini, samimi olmadığını gösteriyor.
Tarihin Moskof’u bize hep iki yüzlü davranmıştır.
…
ABD “PKK terörist örgüttür” diyerek bizi Kandil dağlarında yıllarca oyalarken diğer yandan silah yardımı yaparak eğitmiştir, beslemiştir.Tarih boyunca her iki paktın mensupları futbol şikecileri gibi yüzümüze güldüler, fakat arka planda, çıkarları doğrultusunda düşmanlık yaptılar.
Gavurdan post da olmaz dost da olmaz.
...
Hassas bir konu, hem de yeni değil.
Lozan sonrası Osmanlı topraklarını Türk- Arap diye parçalara bölerek Anadolu’da Kemalizm, Arabistan ile Suriye Irak, Mısır’da İngiliz hegemonyasında yönetimler kurulması bugünkü ortamın alt yapısıdır. Şu an itibariyle taşlar yerinden iyice oynadı.
Suriye aynı zamanda bir bataklık... Ne zaman tam anlamıyla kuruyacağı da şimdilik meçhul. Ama bizim açımızdan, PKK ile uğraştığımız gibi şimdi de 30 yıl bu bataklığı kurutmak için uğraşmak zorunda kalabiliriz.
Önümüzde sıkıntılı günler de olabilir.
Milletçe her şeye hazır olmalıyız.
...
Türkiye gücü üzerinde bir imtihanla karşı karşıyadır.
Ülkenin güneyinde kurulması planlanan güvenlik bölgesi mazlumların da bir umudu olup Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi demektir. Daha işin başında iken, ülkemizin sıkıntıları olmakla beraber bu oyunu kuranlara “Atlantik kazığı” batmaya başladı bile. Milyonlarca insanın Avrupa ülkelerine akın etmesinin bir nedeni de, emperyalizmin kurduğu oyunun sonu demektir. Doğu’nun kaynaklarını sömürerek Batıda yaşamak devri artık buraya kadar.
Bu aç ve sefil insanlar tuzu kuru olan emperyalist Avrupa’nın uykusunu kaçıracak, eskisi gibi yataklarında rahat uyuyamayacaklar.
...
Allah(cc) dostları ile hamurlaşan Osmanlı toprakları mezarlaşmanın ötesinde bir sabah şafak sökmeden bahara “merhaba” diyecek manevi güçte ve beklemededir.
Geliyorlar..!
Artık bu çağlayanlar,
Bu derler
yerinde durmaz.
Sel oldu geliyorlar..!
Gelmezse,
bir daha tarih yazılmaz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.