Ala din projesi!

Yazıma, dedem gibi selamı kelama bağlayıp başlayayım. Ve “Dinin alası olur mu?” diye soralım. Ala kelimesi, Anadolu’da bilinmeyen bir kelime değildir. Yani saf olmayan, karışık olan anlamlarına gelir. Din bir başka din ile karışırsa yani biraz o dinden biraz bu dinden alınıp bir din ortaya çıkarsa ala-din olur. Ala olan bir din ne kadar makbuldür varın siz karar verin.

Alaaddin kavramı zihnimizde bir devlet çağrıştırdığı kadar bir de lamba çağrıştırır. Hani üç hakkın vardır ve iyi kullanmalısındır. İçinde de biraz makbul olmayan sihir vardır. Bunu duydunuz. Ya “Alaaddin Projet” duydunuz mu? Çok eski olmasa da çok da yeni sayılmaz. Gazetelerde ya da televizyon ekranlarında her şeyden haberdar olan insanların çoğu da siz gibi duymamıştır. 

Nedir, Alaaddin Projet?

Bu projenin bir etkinliği değişik ulustan ve dinden olan öğrencilerin 19 Temmuz – 1 Ağustos 2015 tarihleri arasında Kapadokya’da bir etkinliği oldu planlanan tarik 2030 yılına kadar uzanacak.

Bu proje öyle karanlık ya da masum olmayan güçlerin organizasyonu değil kadim en masum organizasyon olan BM’nin bir organizasyonudur (!) Bu projenin spot cümlesi ve misyonu şudur “Ortak Bilginin Yaratacağı Yahudi-Müslüman Birlikteliği” bu cümle resmi web sayfasında vardır. İlgilenmek isteyenler için www.projetaladin.org/ bu adresi verelim.

Dinlerarası Diyalog da hedeflenen Müslüman-Hristiyan yakınlaşmasıdır. Bu projenin merkez üssü GOP ve NED birlikteliği ile Amerika’dadır. Alaaddin Projet ile ise Müslüman-Yahudi yakınlaşması hedeflenmektedir.

 Bu projenin beyin takımı İngiltere; kurumsal kimliği Fransa’dadır. Bu projenin finansmanı da Fransa devlet bütçesinden karşılanmakta ama bunun yanında birçok ulustan vakıflar da bu projenin sponsorluğunu üstlenmiştir. Projenin başında İran kökenli bir İngiltere vatandaşı Abraham Radkin vardır. 

Proje ilhamını Fransa merkezli Holokost’u Anma Vakfı’ndan alır. 

Bu nedenle Yahudiler ile aslında Hristiyanların yakınlaştırılması da amaçlanmıştır. Projede üç dinin din adamlarına birlikte eğitim uzlaşım eğitimleri verilmiştir. Projenin önemli isimleri Dinlerarası Diyalog projesinden transfer edilmiş isimlerdir. Ve bu projeye birçok devlet başkanı da desteklerini resmi bir dille beyan etmişlerdir.

Dinlerarası Diyalog Projesi’nin deşifre olmasıyla birlikte özellikle 2011 yılından sonra etkinlik ve yaygınlık kazanmıştır. 

Projenin onursal başkanları Holokost’u Anma Vakfı Eski Direktörü Anne-Marie Revcolevschi ve Serge Klarsfeld’dir. Bu proje Ned ve Gop’un yöntemi olan “İşgal et ve yönet” değil kadim İngiliz yöntemi olan “Asimile et ve yönet” mantığı ile işlemektedir. Daha detaylı resmi bilgiye vermiş olduğumuz linkten ulaşılabilirsiniz.

Bu projenin ülkemize yansıması nasıl olmuştur? BM’nin himayesinde bir proje olduğu için elbette bakanlıklar arası bir gerçekliği vardır. 

Ama asıl bağlantı Bahçeşehir Üniversitesi üzerinden yürütülmektedir. Kültürel ve sosyal etkinlikler buradan koordine edilmektedir. Yine projenin etkin isimlerinden tanıdık bir isim Nilüfer Göle vardır. Bu projeyi en iyi bilen birkaç isimden birdir.

 Ülkemizdeki koordineyi ise Bahçeşehir Üniversitesi yapmaktadır. En önemli isim ise emekli büyükelçi Ertan Tezgör’dür. Kendisi halen Uluslararası Holokost Anma İttifakı Türk Heyeti Başkanlığını yapmaktadır.

Önümüzdeki günlerde oldukça ismini duyacağımız ve ümmet için olumlu olmayan işlere imzasını atacak olan bu projeyi hem devlet yetkililerimiz hem de bu ümmetin insanları tanımalıdır dedikten sonra kelamı selama bağlamadan haftaya “Ümmet Uyan” diyelim…