ELİF FEYZA ÇOLAKOĞLU

ELİF FEYZA ÇOLAKOĞLU

Akl-ı selimle veya teenniyle hareket etmek!

A+A-

Duyguların demlenme süresi önemlidir sevgili arkadaşlar... Bu çok da bilinen, yaygın bir kavram olmayabilir, yani üstünde düşünenler dışında herkesin dikkatini çeken bir mefhum değildir belki de... Aslında eski dilde ifâde etmek istersek, buna "akl-ı selimle veya teenniyle hareket etmek" denilebilir. Duygular henüz ayakta iken ve henüz tam olarak yerlerini bulmamışlarken, onları hemen birilerine aktarmak ve sağlıksız bir iletişim kurup alelacele etrafındaki insanlarla konuyu konuşmak oldukça riskli. En yakınlarımıza bile; heyecan, öfke, korku-panik, endişe ve stres altında iken, yeni yaşadığımız bir olayı ve bu konudaki hislerimizi hemen anlatmak yerine;

"(HAYATTAKİ) TAŞLARIN YERLERİNE OTURMASINI BEKLEYEREK, HEM KENDİSİNE HEM DE EŞ-DOST VE YAKINLARINA, BİLHASSA SEVDİKLERİNE BUNUN İÇİN ZAMAN TANIYARAK, TEENNİ İLE HAREKET EDEREK, VAKTİ GELDİĞİNDE YANİ OLAY VE DUYGULAR DEMLENİP ZİHNİN SÜKÛN BULDUĞUNDA, DURUMLAR NETLEŞİP OLAY DURULDUĞUNDA, ONUNLA BİRLİKTE BİZ DE SAKİNLEŞTİĞİMİZDE KONUŞMAK, PEK ÇOK İLETİŞİM KAZÂSINI ÖNLÜYOR. 

ÂCİZÂNE BUNU BU SENE ÖĞRENDİM DİYEBİLİRİM.2022'NİN BANA GETİRİSİ OLAN, TAZE VE SICAK KAZANIMI BUDUR... ELHAMDÜLİLLAH, BUNU FARKETMEK BİLE ÖNEMLİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

"Bekle ve Gör" diye boşuna dememişler. Herhangi bir konuda, panik ve öfkeyle tepki gösterip konuyu bile tam olarak anlamadan konuştuğumuzda, küçük bir sıkıntı için bile kendimizi olması gerekenden çok daha fazla ve gereksiz yere yıpratmış oluyoruz. Bu sadece bizi yormuyor. Etrafımızdaki insanlar da bundan olumsuz mânâda nasiplenmiş oluyor ve biz boşu boşuna birileriyle aramızı da bozmuş ve yanlış anlaşılmış oluyoruz. Kendimizi de zora koşmuş ve zor durumda bırakmış oluyoruz. Bir sürü tatsızlık çıkınca arkadan gelmek zorunda olan olayı izâh ederek durumu düzeltme çabalarımız da cabası... Buna gerek yok... Bu yorgunluğa değer mi?!! Üstelik göreceksiniz ki, bazen anlatmaya bile gerek kalmıyor çünkü olay kendiliğinden çözülüyor. 

Yapmamız gerekenler çok da zor değil aslında: Sus ve düşün, iç sesini sükûnetle dinle biraz ve neden öyle olmuş olabilir biraz değerlendir, ayaktaysan biraz otur, oturuyorsan biraz uzan ve sâkinleşmeye çalış veya hiç olmuyorsa biraz ortamdan uzaklaş, evden çıkıp biraz dolaş, çıkamıyorsan bir elini yüzünü yıka, mümkünse bir abdest al ve üstündeki negatif elektriği suyla akıt üstünden gitsin. Bunlar hep Peygamber Efendimizin (sav) tavsiyeleri zaten. 

Duygularımızı akıl çerçevesinde değerlendirip onu düzgün bir forma sokup öyle ifâde etmek varken; hiç düşünmeden, beklemeden, yarım yamalak anlayarak kötü tepkiler vererek durup dururken başımıza dert almaya, fazladan bir sıkıntı ve hengâme içine girmeye gerek var mı? Cevabınızı duyar gibiyim. Yok tabii ki, diyorsunuz eminim. Peki bunun için ne yapmamız lâzım?!! 

Anlık tepki verme huyumuz varsa bu o kadar da kolay olmuyor çünkü. Bu durumda iyice işimiz zordur. Bize tavsiye edildiği gibi; Allah'a sığınıp ondan yardım isteyerek dua ederek ve sabır göstererek, anında delirmeden yani işin kolayına kaçmadan önce, olgunluk göstererek aklımızı kullanarak sâkinleşmesini bilmemiz, bilmiyorsak öğrenmemiz gerekiyor bu gibi durumlarda. "Öfke kontrolü" ve "Nefes egzersizleri ile sâkinleşme" konularında psikolojik destek videolarını her yerde bulabilirsiniz artık. Güvenilir bir çok psikolog ve yazar arkadaşlar, bu konularla ilgili detaylı bilgiler veren videolarla insanları eğitmeye çalışıyorlar zaten uzun zamandır. 

Önemli olan eksiğini farkedip onu telâfi etme yoluna gitmektir. Herkese mutlu, sağlıklı ve sâkin bir hafta dilerim. Şimdiden herkese hayırlı bayramlar ve iyi tatiller diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum